Ülke ekonomisinden hepimizin bilgisi var. Hiç kimse benim haberim yok diyemez, çünkü çocuklarımız bile artık yaşanan ekonomideki dengesizlikten ve sıkıntıdan haberdar durumda.

Ne zamlara yetişiliyor nede enflasyona, bu durumu düzeltmek için yapılan bazı çalışmalar olduğunu yansıtılmaya çalışılsa da ortada elle tutulur hiç bir şey yok.

Her yıl ülkenin gidişatını ve bilançosunu, hepimiz merak eder ve geriye dönerek kıyaslama yaparız. Ben artık bakmaya korkuyorum. Türkiye’nin 6 aylık bilançosunu şöyle inceleyecek olursak; Enflasyon, dolar ve akaryakıt fırladı.

Bundan ortalama altı ay önce Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati 2021 yılında Aralık ayında bir açıklama yapmıştı. Ve cümlesin de “Bir uyuyun 6 ay sonra uyanın… Çok farklı noktalara gideceğiz” dediği gün geldi, 6 ay sonra ekonomide birçok gösterge değişti. Bakan Nurettin Nebati’nin iyi niyetli açıklamasının tam aksine gelişmeler yaşandı ve ülke de şuan yaşanan ekonomi nerdeyse dip yapmış durumda.

Yapılan araştırmaların sonuçlarına ve verilere bakacak olursak, enflasyon yılların rekorunu kırdı ve her şeye ama her şeye zam geldi.  Artık gözlerimize inanamıyoruz ve bu zamlara yetişemez durumdayız.

Hükümetin bütçe hesapları tutmadı. Bu süreçte enflasyon yüzde 36.08’den yüzde 73.50’ye fırladı. Dolar kuru 27 Aralık 2021’de 11.86 TL’ydi, şuan da 16.74 TL’yi gördü. Bu rakamları yazarken bile tedirginim, çünkü anında değişen oynak bir zemin var.

Şöyle kısaca, 6 aylık bilançoya bakacak olursak söylediklerimi anlayacaksınız.

6 aylık uyku, ülkemize ve milletimize nelere mal oldu? Enflasyon aldı başını gitti. Durumu düzeltmek adına, ek bütçe getirerek, neticeye ulaşılmaya çalışılıyor, bakalım bu durumun sonunda önümüze neler gelecek merak ediyoruz.

Artık milletin uyuyacak hali kalmadı. Bırakın uyumayı gece ile gündüzü birbirinden ayırt edemez durumda. 6 ay önce; 12 kiloluk mutfak tüpü 218 liraydı. Bugün oldu 335 lira. Vatandaş çıkma meyve sebzeyi bilmiyordu, şimdi ‘çıkma sebze, meyve’ nedir, tüm Türkiye biliyor. Gittiğiniz bir yerde bir şeyler yemek isteseniz her şeyin maliyetini düşürdüler ve artık içleri boş yiyeceklerle karşılaşıyoruz. Çünkü maliyetleri düşürmek için esnaf elinden geleni yapıyor ve ayakta kalmaya çalışıyor.

Vatandaş asgari ücrette beklediği zamla birlikte nefes alacağını için mutluyken, işverende kara kara düşünmeye başladı. Artan maliyetlere ve zamlara nasıl yetişeceğinin hesabını yapamaz durumda.

Üretici ve işveren zor şartlarda ayakta duruyor. Madencimiz, mermercimiz, esnafımız yapılan elektrik zamlarında faturaları nasıl ödeyeceklerini düşünürken, hükümetimiz asgari ücret zamlarını yaparken işveren içinde bir çözüm düşünmüş olsa gerek. Onlarında ayakta kalması gerekiyor ki, ülke ekonomisine, işçisine ve milletine faydalı olabilsin.