Ekonomi yönetimindeki değişim sonrasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı olan Naci Ağbal yönetimindeki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu , baz faiz oranını 6,75 puan arttırınca bütün hesaplar değişti.
Bu satırların kaleme alındığı sıralarda dolar kuru 7,05 TL seviyelerinde tutunmaya çalışıyordu.
İhracatçılar, kısa sürede tepetaklak olan doların gidişatından endişelerini yüksek sesle dillendirmele başladılar.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 1 dolar, 7,35 TL kırmızı çizgimiz diyerek en net duruşu ortaya koyan isim oldu.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya ise; ihracatçıların yükselen faizler nedeniyle finansmana erişimde sıkıntı çekmeye başladığına temas etti.
EMİB Başkanı Kaya’nın üzerinde durduğu bir diğer husus ise; geçmiş yıllarda ihracatçıların yaşadığı yüksek faiz düşük kur kısır döngüsü oldu. Kaya, “Finansal istikrarı kaybettiğimiz an arkasından gelen etkileri gidermek uzun zaman alıyor. Bu olursa ihracat hedefimiz tutmaz. Merkez Bankası’nın ivedilikle döviz rezervlerini güçlendirmesi gerekiyor” diye çağrıda bulundu.
Turkuaz Gazetesi’nin okurlarının büyük çoğunluğunu doğal taş üreticileri ve ihracatçıları oluşturuyor.
Doğal taş sektörünün de ihracatta en büyük ihraç pazarı son 10 yıldır Çin Halk Cumhuriyeti.
Pandemi Çin’de patlak verdiği için doğal taş sektörü 2020 yılının Ocak ayından itibaren pandeminin etkilerinin yoğun bir şekilde hissetti.
2020 yılında ayakta kalmaya çalışan doğal taş üreticileri ve ihracatçıları döviz kurlarının da izin vermesi nedeniyle ithalatçılardan gelen fiyat kırma taleplerine geçen yıllardaki kadar direnemediler.
İhraç fiyatlarında dolar bazında indirime giden doğal taş firmaları, dolar kurunun son üç ayda yüzde 18 gerilemesi sonrasında ihracatçı bırakın kar etmeyi, sermayesinden harcıyor.
Asgari ücret Ocak ayında yüzde 22 zamlanırken, elektrik, doğal gaz fiyatları her gün zamlanırken, enflasyon rakamları öngörülerin çok üzerinde bir seyir izlerken, döviz kurlarındaki yüzde 18’lik erime Türk doğal taş üreticilerini çok zor durumda bırakacak gibi görünüyor.
Türk ihracatçısı 2021 yılına girerken, covid-19 virüsünün aşısı bulunduğu için umutluydu.
Ekonomistler, dünya mal ticaretinin 2021 yılında yüzde 8-9 civarında büyüyeceğini müjdeliyorlardı.
İhracat için uygun bir zeminden söz ediliyordu.
Türkiye’de 2020 yılında 169,5 milyar dolar olan ihracatını 184 milyar dolara çıkarma hedefi koymuştu.
2021 yılının daha iki aylık dilimi geride kalmamışken başdöndürücü bir hızla değişen ekonomik göstergeler doğal taş üreticisi ve ihracatçısının evde yaptığı hesapların çarşıya çıktığında şaşmasına yol açtı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın önümüzdeki günlerde döviz alım ihaleleri açarak, beli kırılan doların toparlanmasına olanak sağlaması beklentisi var.
Mevcut şartlar, yatırımlara da sekte vuracak gibi görünüyor. Yatırım olmayınca istihdam artmayacak.
İşleri kötüleşen firmalar, işlerine devam edemez noktaya geldiklerinde işsizler ordusuna yenileri eklenecek.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, beklentilerini şöyle özetliyor; “Beklentimiz istikrarlı bir döviz kuru. Döviz kurlarının aşırı dalgalandığı süreçte, ‘kararsız kur’ ihracatçımızın doğru fiyat vermesine engel oluyor.”
Dolar kurunun son aylarda Türk Lirası karşısında yaşadığı değer kaybı rakip ülkelerin hiçbirinde yaşanmadı. Bu durumda Türk üreticisi ve ihracatçısının daha olumsuz etkilenmesine yol açıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ihracatçılarımızın ve üreticilerimizin varlığını korumaları için Hannibal’ın söylediği gibi “Ya yeni bir yol bulacak, ya yeni bir yol yapacak.”
