Ormanları katlediyorsunuz diyerek pankart açanlar, mermerci ve madenciyi bu ülkenin teröristi gibi göstermeye çalışan ve kendilerini  ‘Çevreci’ diye tanımlayarak, garip bir mermercinin ocağında köylüyü ayaklandırıp boykot ve gösteri yapanların samimiyetleri tartışılır hale geldi.

Alevlerin ortasında kalan iş makinası operatörlerimiz, iş insanlarımız, tankerlerle su taşıyan şoförlerimiz, üretimi durdurup ormanları söndürmeye koşan mermercilerimiz adeta bir destan yazdı.

Elbette ki ulusal kanallar ve medya bunları görmemezlikten geldi, çok azı bu konulara yer verdi, her bir konusundan efsane dersler çıkarılacak, koca yaşamları etkileyecek bu olayları yeterince duyuramamıştık. Belki bu bizim yetersizliğimizden, belki de yaptığımız iyiliği insanların gözüne sokmamaktan kaynaklandı.

Ama madenciliğin ve mermer ocaklarının çevreci örgütler tarafından hedef tahtasına konmasına ve olumlu algının oluşması için kaçırılmaz bir fırsatı iyi değerlendirmek lazımdı.

O günleri hatırlayacak olursak bazı STK başkanları parayla çıktıkları bu programlarda azda olsa konulardan bahsettiler, ama yeterli değildi. Madenci ve mermercilerin canları pahasına alevlerin ortasına dalmaları bu kadar basit geçiştirilmemeliydi.

Bu konuda resim sergileri açılmalıydı, filimler çevrilmeli, diziler yapılmalıydı. Hatta yazarlarla anlaşılıp romanlar ve belgeseller oluşturulmalıydı. Bu fikirlerimi o zamanki sivil toplum örgütlerimizdeki başkanlara anlattığımda, ‘ yapılacak, yapacağız, iyi olur ’ gibi kelimelerinden başka bir şey duymadım. Ama Maalesef yapılmadı da.

Bunların yerine Efes antik tiyatrosunda yıldızlar geçidi yapmayı uygun gördük, ama yangında efsane işler başaran mermerci ve madencileri kürsüden söylenen üç beş kelimeyle andık. Keşke o yangındaki operatörleri, dernek başkanlarını, işçileri, hatta 30 yıl önce mermer fabrikalarına yapılan yangın havuzlarını akıl edenleri de hatırlayabilseydik.

BİZ BOŞUNA DEMİYORUZ MADENCİ VE MERMERCİ BULUNDUĞU DAĞLARIN BEKCİSİDİR.

Allah var STK’ların yeni yönetimlerinde görev alanlardan bazıları uyanık davrandı, madenci ve mermerci üzerindeki yanlış algıları kırmak için gerekli çalışmaları yapmakla işe başladı.

TİM Sektörler Konseyi Maden Sektör Konsey Başkanı – İMİB Başkanı – Temmer Mermer Y.K Başkanı Rüstem ÇETİNKAYA’ dan bahsediyorum;  Tamamen amatör imkânlarla, ama profesyonellere taş çıkartan bir video çekimiyle konuyu çok güzel işlemiş. Bu video da İtalya da ki mermer ocaklarından örnekler gösteriyor, hem de hazırlattığı kısa video görüntüleriyle, orman yangınlarında ve doğal afetlerde ‘Madencilerin’ vaz geçilmez olduğunu ispat ederek olumlu algıların oluşması için elinden geleni yapmış.

Hani bir tabir vardır ‘Helva demesini de biliriz Halva demesini de biliriz.’ Diyerek, galiba yeni dönemde YANIYORUZ gibi başlıklara gerek kalmadan bir şeyler çözülecek, umudum var, yarında olacak.

Ne dersiniz sizce de bir şeyler değişmiyor mu?

Elbette ki bu yazdıklarımdan önceki dönemlerde bir şey yapılmadı gibi algılanmasın, elbette ki, yapılanda var. Yapılanlara sebep olanlara teşekkür eder, yapılacaklar için uğraş verenlerde teşekkürü bir borç biliriz.

Hoşça kalın dostça kalın…