Tümmer’in kurucu üyelerinden ve eski İMİB Başkanı Ali Kahyaoğlu, Turkuaz Tv’de; TÜMMER’in eski Başkanı Raif Türk tarafından kendisine ait eleştirilere cevap verdi.

Objektif gazetecelik gereği Ali Kahyaoğlu’nun göndermiş olduğu açıklamaları nokta ve virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz.

Ali Kahyaoğlu ;
“ Ben elimden geldiğince,mermer sektörüm ile ilgili haber ve yorumları takip etmeye özen gösteririm…geçen gün sevgili mehmet in Turkuaz tv’sinde Sayın Raif Türk ile yaptığı söyleşinin bir bölümünde Aydın Dinçer ile ilgili paylaştığı video bölümünü seyrettim…diğer konuşmalara hiç bakmadım..Bugün beni Yakup Kadri Sürmen aradı ve bana bu konuşmalarda adımın geçtiğini söyledi,bende biraz evvel izledim…İnşallah objektif yayın yapan Turkuaz medya bu paylaşımımıda değerlendirir…Sayın Raif Türk.. benim hiç ocak çalıştırmadığımı,kısa dönem bilmertaş mermer fabrikasında ortaklık yaptığımı…kısaca benim uzun yıllar bu sektörle hiç alakalı olmadığım halde sektöre başkanlık yaptığımı söylemiş….Bir zamanlar abi diye hürmet ettiğim..Diyarbakır’daki orient pink adı verdiğimiz taşını çin’e satıp tanıttığım…hatta zor koşullarda olduğu o dönemde(sonra kendiside bana destek vermiştir)mermer ocağına o zaman yarısına ortak olduğum bilmertaş’tan sıfır kawasaki 90 kepçe alıp(tamamı taş karşılığı) bugünkü geldiği noktanında temeline katkı sağladığım…önce İMİB denetim kuruluna,sonrada yönetim kuruluna alıp beraber çalıştığım..2013 Tümmer seçimlerinde onu seçtirmek için Mustafa Mermerci ile beraber emek harcadığımız…Sayın Raif Türk çıkmış o konuşmada benim hiç ocak çalıştırmadığımı söylemiş…sanırım ya unutkanlık başlamış kendisinde…yada bilemediğim bir başka bir rahatsızlığı var..ben genede saygımı bozmadan cevap vermeye çalışayım…bazıları “çakallarla dans” ederken ben 1984 yılında ilk ocağımızı Bilecik’te açtım…sonra bilecik’te 3…sivas hafik’te..uşak boduç damlarında,Antalya Demre çağman köyünde,Antalya manavgat Ahmet’ler köyünde…Çorum kargı göl köyde birçok ocak açtım ve çalıştırdım…bunları ona ispatlamak mecburiyetim tabiki yok…eğer kendi bilgisi yoksa-ki görünen yok,yada unutmuş olabilir…hatırlatayım dedim…2’nci konu madenciler konseyini ben dağıtmışım…Başkan olduğum hiçbir dönemde birliği temsilen bu konseye hiç katılmadım,hep maden kökenli bir yönetim kurulu üyesi arkadaşımız bizi temsil etti…2014 yılında tekrar başkan seçildiğimde birliği temsilen o zamanki başkan yrd Rüstem Çetinkaya Tümmer yönetimine girdi…kısa anlatayım çünkü bunlar daha detaylı yazdığım kitap’ta olacak…O tarihteki bakanımızdan Tümmer randevu alıyor ve Rüstem Çetinkaya o toplantıya çağrılmıyor…sebep İstanbul’da olmasıymış-ama aynı toplantıya istanbul’dan İhya Kangal kardeşim katılıyor!!!…Bu arada Tümmer’in ilk kuruluşunda ben vardım(şimdi adımız geçmesede)…Parayı ben vermişim,ben başkan olacakmışım…Sevgili arkadaşlar ne TÜMMER Derneğine,ne Maden Konsey başkanlığına hiçbir zaman aday ve talip olmadım..verdiğimiz para sektörün parasıydı…onu korumakta benim görevimdi…Son olarak…Tümmer’in şimdi söz sahibi olduğu İZMİR Fuarından para almasının yolunu açan iki kişi vardır..Birisi benim,diğeride Mustafa Mermerci’dir…aslında çok şey yazabilirim..biride birkaç yıl evvel verdiğim gazete beyanatı…demişimki madenciler olarak biz önceden malesef doğa’yı hotratça kullandık—yanlışmı 1985’ten önce yasa yokken ve daha az bilinçliyken bunlar yapıldı..Tıpkı yıllarca temiz suları hoyratça kirleten sanayi kuruluşları değilmiydi…şimdi yeni yetişen genç meslektaşlarım daha bilinçli,daha eğitimli ve kültür’lü…inşallah onlar çevreci madencilik yaparak hem doğa’ya,hemde ülkemize katkı sağlayacaklar…”