Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; Nurettin Çarmıklı Madencilik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi açılış töreninde, alanında ilk olan bir okulun açılışında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Mesleki eğitimde paradigmanın nasıl değiştiğinin en somut örneğinin yaşandığını belirten Özer, “Son zamanlarda mesleki teknik eğitimde yaptığımız paradigma değişimindeki en büyük kırılma noktası, işverenlerin mesleki ve teknik eğitimin tüm süreçlerine katılması. Artık mesleki ve teknik eğitimde, sektör temsilcileriyle müfredatı oluşturuyoruz. Birlikte güncelleme yapıyoruz. Öğrencilerin işletmedeki beceri eğitimlerini sektör temsilcileriyle planlıyoruz.” diye konuştu.
Özer, mesleki teknik öğretmenlerinin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini sektörle birlikte planladıklarını, sektör temsilcilerinden de sadece istihdam beklediklerini vurguladı.
“Mesleki ve teknik eğitimde yıllardan beri şikayet edilen konular, birer birer çözülüyor”
Mesleki ve teknik eğitimle ilgili son zamanlarda yaşanan dönüşümlere değinen Özer, şunları kaydetti:
“Mesleki ve teknik eğitimde yıllardan beri şikayet edilen konular, birer birer çözülüyor. Aslında yaşadığımız sorunlar, eğitim sisteminin kendisinin ürettiği sorunlar değil. 28 Şubat sürecinin 1999’daki katsayı uygulamasının Türkiye’ye maliyetleriyle boğuşuyoruz. Bugün eğitim sisteminde uğraştığımız çoğu problem, eğitim sisteminin doğal akışından kaynaklanan problemler değil; dış müdahalelerden kaynaklanan problemler. Onun için 28 Şubat sürecinin müdahalelerine rağmen mesleki eğitimi ülkenin ihtiyaçlarıyla eşleştirme noktasına getirmekten büyük mutluluk ve bu sürecin bir parçası olmaktan ayrıca keyif duyuyorum.”
“Mesleki eğitim merkezi, işveren için çok cazip bir model hâline geldi”
Özellikle mesleki teknik eğitimle ilgili 3308 Sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle Türkiye’de mesleki eğitimin çok farklı bir sürece ilerlediğini anlatan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılan değişiklikle haftada bir gün okula, diğer günlerde işletmede, reel ortamda eğitim alınan mesleki eğitim merkezlerinde olan öğrencilerin artık her ay aldığı asgari ücretin yüzde 30’u kadar miktarı işveren ödemiyor, devlet ödüyor. Dolayısıyla artık mesleki eğitim merkezi, işveren için çok cazip bir model hâline geldi. Aynı zamanda 3. sınıfın sonunda kalfa olan gençlerin son sınıfta aldığı ücret de bu kanun değişikliğiyle düzeltildi, iyileştirildi. Artık kalfalar, asgari ücretin 3’te 1’i değil, asgari ücretin yarısı kadar ücret alacak. Tüm mesleki eğitim merkezi öğrencileri, iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanacak. Mesleki eğitim merkezlerinin en büyük özelliği, yaş sınırlamasının olmaması. Yani ortaokul mezunu olmak, yeterli.”
Özer, 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’ndaki değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra bir ay geçmeden mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısının 90 bin arttığına işaret ederek ” Yani 159 bin civarında mesleki eğitim merkezine kayıtlı öğrenci varken şu anda bu sayı 250 binleri aşmış bulunuyor. 2022 yılındaki hedefimiz, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da vurguladığı gibi 1 milyon genci mesleki eğitim merkeziyle tanıştırmak. Böylece bir taraftan iş gücü piyasasının ‘Aradığım elemanı bulamıyorum.’ mazeretini ortadan kaldırdığımız gibi Türkiye’deki genç işsizlik oranlarını da tek haneli oranlara düşürme imkanına sahip olacağız. Artık mesleki eğitim, problemleriyle Türkiye’nin gündemini oluşturan bir eğitim türü olmaktan çıkacak ve bir taraftan ülkenin ihtiyacını karşılayan bir taraftan ülkenin ekonomik kalkınmasında, refahının artmasında pay sahibi olan bir eğitim türüne dönüşmüş olacak. Bu yolda hızlı adımlarla ilerliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Madencilik alanındaki 51. AR-GE Merkezi’ni buraya kuracağız”
Özer, Türkiye’yi sadece kalkındırmakla kalmayıp bölgesinde, dünyada lider bir ülke olması ve beşeri sermaye niteliğini artırması noktasında her türlü imkânı seferber etmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde 50 AR-GE Merkezinin açılışını yaptıklarını hatırlatan Özer, “Bu okulumuz, istihdam garantili madencilik alanındaki tek okul olduğu için madencilik alanındaki 51. AR-GE Merkezi’ni buraya kuracağız ve bu okul sadece eğitim öğretimle hizmet sunmakla kalmayacak, AR-GE ve inovatif çalışmalar, madencilik alanında patent, faydalı model, marka ile tasarım tescillerine odaklanarak ülkemizin gelişimine katkıda bulunacak.” dedi.
Özer, Türkiye’de 2022 yılında 5 Uluslararası Mesleki Teknik Anadolu Lisesi kurulacağını da anlattı.
Konuşmaların ardından Bakan Özer, Nurol Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Oğuz Çarmıklı’ya plaket takdim etti. Canlı bağlantı kurularak TÜMAD Madencilik altın ve gümüş madeni işletmesinin açılışı da yapıldı.
Daha sonra kurdele kesilmesinin ardından Nurettin Çarmıklı Madencilik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gezildi, Bakan Özer ve Bakan Dönmez öğrencilerle sohbet etti.
Törene Vali Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey ve maden saha işletmecileriyle, okulun öğretmen ve öğrencileri katıldı.
Yaklaşık 1 milyon liraya mal olan okul laboratuvarı, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor
Okulda bulunan ve yaklaşık 1 milyon liraya mal olan maden laboratuvarı da Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyor. Burası, maden sahalarında bulunanlara benzer vasıflara sahip bir laboratuvar olma özelliği taşıyor.
Sadece teorik eğitimin yer almayacağı lisede öğrenciler, Türkiye’nin doğal zenginliklerini dokunarak ve hissederek öğrenecek. Öğretmenlerden ve sektörün önde gelen isimlerinden ders alacak öğrenciler bilgilerini ise madenlerde yaşayarak tatbik edecek. Lisenin mezunları böylece hem “alaylı” hem de “mektepli” olarak yetişecek.
Staj ve istihdam imkanı
Şu anda 144 öğrencinin eğitim gördüğü lise tam kapasite faaliyete geçtiğinde 544 öğrenciyi madenlere hazırlayacak.
Bölgedeki madencilik alanında faaliyet gösteren firmalar da öğrencilere staj ve istihdam imkanı sağlayacak.
Geçtiğimiz yıl cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kıran madencilik sektörünün yeni kahramanlarının yetişeceği okulun önemli bir ihtiyacı karşılaması bekleniyor.
