Çekyalı Heykeltraş Patrik Prosko’nun üzerinde üç ay çalıştığı, Mermer sektöründeki değerli bir firmamızın katkılarıyla hazırlanan ve ilk olarak İzmir Mermer Fuarı’nda görücüye çıkan ‘Anamorfoz Atatürk’ eseri Verona’da düzenlenen Marmomacc Mermer Fuarı’nda da sergilendi.
Birçoğu kendi dönemine ait toplam 539 parçadan oluşan eser, Atatürk’ün hayatını ve değerlerini simgeleyen objelerin birleşiminden oluşuyor. Çekyalı Heykeltraş Patrik Prosko imzalı ‘Anamorfoz Atatürk Projesi’ İtalya da sergilendi. Yapımı yaklaşık üç ay süren, 93 farklı temadan 539 parçanın toplamı olarak ortaya çıkan eser Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamını,derimlerini,inkılaplarını ve değerlerini simgeliyor.
Çekyalı Heykeltraş Prosk eserlerinde bilime, sanata katkı sağlayan portreler yaptığından öncelikle Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece siyasi bir figür olmadığına değerli mermer firmamızın sahibi tarafından kendisi ikna edilir .Bu ikna çalışmasından sonra Patrik Prosko, Atatürk’ün hayatını ve dünyaya bakış açısını incelemeye başlar ve Nutuk’u okur.
Şişli’deki Atatürk Müzesi ziyaretinden de çok etkilenen Çekyalı Heykeltraş Prosk Atatürk’ün hayatındaki parçaları bulmak ve parçaları toplamak için İstanbul’un birçok noktasında antikacıları ve eskici dükkanlarını gezer. 93 farklı temadan toplamda 539 parçanın bir sanat eserine dönüşmesi tam üç ay alır,
Ve Paha Biçilmez Atatürk Projesi Görseli Mermer fuarında İtalyanların ve tüm ziyaretçilerin ilgi odağı oldu .
Seyir Eden, Seyreden Misali ?.
Hayatımızı en iyi özetleyen cümle: ‘’ Her nasip vaktine esirmiş.’
İnsanın kendini yaşam için bir gemi olduğunu düşünür isek onu doğru sürdüğümüzü anladığımızda yolun bittiği yerde olmaktayız.
Geçip giden bir ömür misali,
Genel anlamda bir iyilik hali hissediyorsan her şey yolundadır ve tüm benliğinle hayatın akışı ile uyum içindesindir.
Tam tersi olarak da iyi hissetmeyip, bir huzursuzluk hali içine giriyorsa insan orada bir dur deyip bu “an”ı hayatında iyileştirmen, geliştirmen gereken bir bakış açısı için fırsat olarak görmelisin.
O anda kendindeki hangi yanını kabullenmeyiş veya hangi yanlış etkileşim içinde olduğunu fark edip tekrarlamaması adına kendinde veya ilişki içinde olduğun insanlarda yeniden düzenlemelere girmen gerekiyor olabilir şeklinde düşünmeni sağlıyor.
Bilinç seviyesini yükseltip kurban psikolojisinden çıkamayan kimse zihninin yarattığı labirentten çıkamaz, benzer olaylar döngüsünde debelenip durur.
Bunun nedeni ise kendi yaşamımızın kontrolünü istemsizce, farkına dahi varmadan geçmiş deneyimlerin artıklarını taşıyıp hayatımıza getiren zihnimize bırakmamız. Bu ezberi bozmak için bilinç seviyemizi yükseltmemiz şart.
Bilinçsiz insan için bu dünyada bir kurban olan kendisi dışındaki her şey iki gruba ayrılır: Kurban edenler ve çare olabilecekler.
Oysa bu dünyada ne seni kurban eden ne de çare olabilecek bir şey yoktur kendinden başka .
Neticede tüm yaşadıklarımızın sorumluluğunu alırsak direksiyonu tamamen ele geçirip yaşamımıza istediğimiz doğrultuda yön verebiliriz.
Bunu yapabilen herkes kısır döngü halinde yaşanan tatsız, sıradan, en önemlisi de mutlu olamadığı hayatına bir çizik atıp büyülü gibi görünen dönüşümü gerçekleştirebilir.
Çünkü kişi artık zihninin ördüğü çakma kimlikten kurtulup kendisinin en üst ihtimalini, en üst versiyonunu, gerçekliğini deneyimleyecektir.
Adım atma cesareti bulabilenlerin sonu aydınlık.
Biz hala olduğumuz yerden sayalım maalesef.
Hep birlikte, sağlıklı ve daha güzel günlere…
Yusuf Kanat’ın diğer yazılarını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.