Hafta başında kaleme aldığımız Trendyol haberinde şirketin Grup Başkanı Çağlayan Çetin ile yaptığımız basın sohbetinden notları sizlere aktardık. O haberimizin sonunda sohbetin e-ticaret yasası ile ilgili kısmını köşemizde değerlendireceğimizi belirtmiştik. Toplantıda konu Çetin’e sorulduğunda ilk anda kendilerinin de herhangi bir alanda tekelleşmeye karşı olduklarını ifade etti. Bundan sonra kanuna uyum sağlamak zorunda olduklarını kaydederek, medya ilanları konusundaki kısıtlamalar yüzünden geçen yıl en büyük reklam veren iken bu sene ilk 40’ta bile olmadıkları bilgisini paylaştı. Kampanya kısıtlaması olunca satıcıların, reklam kısıtlaması olunca da medyanın zarar gördüğünü ifade eden Çetin’in aktardığına göre Trendyol’un reklam pazarındaki ağırlığı azalınca rekabet zayıfladığından reklam birim fiyatlarında da düşüş oldu.
PAZAR PAYI KİME NEYE GÖRE?
Yasa yürürlüğe girdikten sonra satışlarda bir düşüş olmadığını ve adet anlamında artışın sürdüğünü anlatan Trendyol Grup Başkanı Çağlayan Çetin, “müşteri memnuniyeti ve sadakatinin yüksek” olduğunu söyledi. Pazar payı noktasında bir yorum yapamayacağını belirten Çetin, e-ticaret sektörü açısından pazar payı kavramının sınırlarının net olmadığını vurguladı. Dünyada pazar payı tanımlamasının bir online bir de offline tarafı olduğunu anımsatan Çetin, e-ticaret platformunda ürün satan herhangi bir giyim markasının kendi internet satış sitesi de olduğuna dikkat çekti ve bu bakımdan dünyada da değerlendirmenin ona göre yapıldığını söyledi.
Bu kritere göre; e-ticaret pazar payı dendiğinde pazar yerleri veya platformlar arasındaki pazar payından çok bütün bir çevrimiçi pazardaki payın dikkate alınması gerekiyor. Aksi halde sanki bir şirketi bütün bir çevrimiçi pazara hakimmiş durumu ortaya çıkıyor. Öyle bakıldığında Batı yakasında Amazon yüzde 80’lik bir pazar payına sahip. Asya’da ise Alibaba hükmü söz konusu. Ancak bunlar sadece e-ticaret platformlarının toplam satışları içindeki pazar payları. Bunu şöyle düşünmek daha doğru geliyor: Bir kasabada 4 süpermarket var. Ama o kasabada irili ufaklı 10 bakkal, tekel bayisi, nalbur vs. gibi esnaf da var. Üstelik haftada bir de pazar kuruluyor. 4 marketin cirosuna bakıp içlerinde en yüksek paya sahip olan sanki bütün pazarda hakimmiş gibi muamele etmek yerine bütün işletmelerin hatta pazarın da cirosunu almak lazım. Çünkü yapılan iş aynı; ürün satışı.
BENİM DEĞİL ESNAFIN CİROSU
Yasal düzenlemeleri yaparken dünya ile uyumlu yapmanın herkese faydası olacağını ifade eden Çetin, “Tekele karşıyız. Amazon’un Hepsiburada’nın olması çok iyi. Rekabetçi bir pazar bizim daha çok çalışmamızı sağlıyor.” dedi. Ölçek ekonomisi kavramının iyi anlaşılması gerektiğini dile getiren Çetin, “Üç telekom operatörü var. Neden sadece üç? Niye sadece iki büyük havayolu şirketi var? Çünkü ciddi altyapı yatırımı gerektiren işler. Ölçek ekonomisi çok önemli. Onu da bozmamak lazım.” ifadelerini kullandı.
Küçük satıcıların indirimlerini platform olarak kendilerinin karşıladığını ancak yasal düzenleme sonrası bunun da yapılamadığını aktaran Çetin, “Aslında olan esnafa oldu. Satıcıya oldu. 81 ile gidinde hep dert dinlemeye de gidiyoruz. Komisyonlar bu sıralamada 5-6’ncı kalıyor. Satıcılar bize ‘çok reklam yapın, kampanya yapın’ diyorlar. Çünkü istedikleri daha çok ürün satmak. Benim büyümem zaten KOBİ ve esnafın satışının büyümesi demek. O bizim büyümemiz bizim ciromuz değil; esnafın satış hacmi. Ben kendi ürünümü satmıyorum. Trafik getiriyorum. Hakkari’deki ürüne müşteri çekiyorum. Bu kadar tanıtım ve reklamdaki kısmaya rağmen büyüme devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Not: E-ticaret yasası konusunda iş yargıya taşınınca sessiz kalmayı tercih etmiştim. Anayasa Mahkemesi CHP’nin e-ticaret yasası aleyhine açtığı davayı reddettikten sonra bu vesileyle konuya değinmiş oldum. Danıştay geçenlerde bazı maddelerin yürütmesini durdurdu. Enflasyon ve rekabet noktasında konuya ayrıca bir köşe yazısında daha değinmek istiyorum.
YALNIZ BIRAKMADILAR
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, annesi Suada Avdagiç’i kaybetti. Avdagiç vefat haberini “Bosna Hersek’ten Türkiye’ye uzanan, inançları uğruna mücadele dolu hayatında, çevresindeki herkes için rehber bir Müslümandı.” sözleriyle paylaştı. Merhumenin naaşını salı günü ikinci namazı sonrası Pendik 15 Temmuz Şehitler Camii’nden kaldırdık. Cenaze namazına eski bakanlar Süleyman Soylu ve Nureddin Nebati, İstanbul Valisi Davut Gül, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, çok sayıda İTO, İSO, MÜSİAD üyesinin katıldığını gördüm. Bu vesile ile Avdagiç’e tekrardan taziyelerimi iletiyorum.
Yazarın izni ile aydinlik.com.tr’den alıntılanmıştır