Fatih Altaylı'ya tepkier büyük- Marmara Adası- Varan 1.. Varan 2.. Varan 3..Turkuaz Gazetesi

21.11.2024 - 16:31

Varan 1.. Varan 2.. Varan 3..

Hasan Burak Alimoğlu tarafından gündeme getirilen ve Habertürk’de Fatih Altaylı’nın köşesinde kaleme alınan, Marmara adasıyla alakalı haberlere en son ada sakinlerinin tepki koymasından sonra İMİB Başkanı Aydın Dinçer tarafından da Fatih Altaylı’ya ulaştırılmak üzere bir dosya oluşturularak basınla paylaşıldı.
Dinçer’in Altaylı’yı bilgilendirmek için hazırlattığı dosya aynen aşağıdaki gibidir.

Varan 1.. Varan 2.. Varan 3..
Son Güncelleme :

26 Ocak 2021 - 12:42

Sayın ALTAYLI,
23.01.2021 tarihinde Habertürk internet sitesinde yayınlanan “Güzelim bir adanın yok oluşu” başlıklı yazınızla ilgili olarak sektörümüz ve Marmara Adası hakkında sizi bilgilendirmek isterim.

Doğal taş sektörü her yıl yaklaşık 2 milyar dolara yakın ihracatı ile ekonomimize katkı sağlamakta; üretim ve istihdama destek olmaktadır. Bununla birlikte madenler yeraltında nerede bulunuyorsa oradan çıkarılması zorunlu olup; doğası gereği taşınamamaktadır. Endüstriyel mineraller, metalik cevherler ve doğal taşlar olmak üzere üç ana gruba ayrılan madenlerin stratejik olarak üstlendikleri rol ise son derece önemlidir. Hammadde ve enerji kaynağı olan madenler bugün; otomotiv, kimya, çelik, enerji, teknoloji, tarım, cam, seramik, mücevher ve tekstil başta olmak üzere tüm sektörlerde ana girdi durumunda bulunuyor. Madenler fabrikaların hammaddesini oluşturmaktadır. Hemen her sektörün, her ürünün var olması madenlere bağlıdır.

Türkiye’de madencilik, orman vasfında geçen alanların (orman olarak kayıtlı ancak orman olmayan alanlar da dahil) binde 2,9’unda yapılmaktadır ve geçici yani bir süreliğine sürdürülen çalışmalardır. Madencilik faaliyetleri yapılırken işletme safhasında görsel olarak rahatsız edici gözükür; size bu konuda katılmamak mümkün değil. Ancak önemli olan doğaya kalıcı zarar verebilecek işletme faaliyeti yapmamak ve terk aşamasında rehabilitasyon sürecini tamamlamaktır. Kimyasallar maden ocağında maden çıkartılırken kullanılmamaktadır. Türkiye, maden sahalarının sonrasında tekrar doğaya kazandırılması konusunda deneyimli ve başarılı bir ülkedir.

Köşe yazınıza taşıdığınız Marmara Adası bugün Türkiye’nin mermer ihtiyacının yüzde 20- 30’un karşılayan, kadim bir geçmişe sahiptir. Binlerce yıldır işletilmekte olan mermer ocakları adaya, denize ve bölgeye adını vermiş olmasının yanı sıra (Marmara=Mermer Yunanca) bugün tarihi eser olarak adlandırdığımız dünyaca ünlü yapıların ve antik kentlerin oluşumunda en önemli yapıtaşı olarak yer alan mermer, Marmara Adasından çıkarılmış olan mermerdir. Kuzey Batı Anadolu’nun en önemli mermer üretim bölgesi İlyasdağ Plütonu’nda yer alan ve antik ismi Prokennessos olan adadan çıkan mermerler, Roma, Bizans ve dahası Osmanlı imparatorluklarının imzası niteliğindeki birçok mimari eserde yer almıştır. Artemis Tapınağı, Ayasofya, Aya İrini, Süleymaniye Camii, Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı ve benzer birçok eserde dönemin mimarlarının öncelikli tercihi Marmara mermeri olmuştur. Günümüzde dünyanın en modern yapılarında Marmara mermerine rastlamak mümkündür. Marmara Adasında sadece mermer blok üretilmemekte aynı zamanda endüstriyel hammadde olarak kalsit ve dolomit üretilmektedir. Bu ürünler başta cam sanayi olmak üzere boya, plastik, kağıt, gibi sanayilere hammadde olmaktadır. Doğal taş madenciliğinde cüruf söz konusu olmaz, pasa olarak adlandırılan parça doğal taşlar aslında ekonomik değere sahip, kalsit üretiminde kullanılan ekonomiye kazandırılan malzemelerdir. Pasaların değerlendirilmesine yönelik ülkemizde de bilimsel çalışmalar yapılmakta ve her geçen gün buna daha fazla önem verilmektedir.

Aynı zamanda Türkiye maden sektörü olarak gelişmiş ülkelerde kullanılan ileri düzey teknolojilerle ocakçılık faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Dünyadan örnek vermek gerekirse; başta Yunanistan’a bağlı olan adalarda da mermer ocakları işletilmekte ve aynı teknoloji kullanılmaktadır. Bu adalarda da Marmara Adası’nda olduğu gibi turizm, tarım ve mermer ocakçılığı aynı anda yapılmaktadır. Başta İtalya olmak üzere İspanya, Portekiz gibi dünya mermer üretiminde söz sahibi ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de mermer ocakçılığı aynı koşullarda yapılmaktadır. Dünyada tüm ülkelerde yapılan ocakçılık teknolojilerinin en gelişmişi ile faaliyetlerimizi, devletimizin koymuş olduğu maden kanunu ile yönetmelikler çerçevesinde tüm izinleri alarak yürütmekteyiz. Yaklaşık 4000 yıldır çalışılan bu ocaklarda üretimi birkaç seneye indirgeyip yargılamak doğru olmayacaktır.

Yanı sıra doğal taş, yapı malzemeleri arasında sürdürülebilirliğinin yüksek olması ve tekrar kullanılabilme özelliği ile tercih edilen bir üründür. Doğal bir malzeme olduğu için kullanım ömrü tamamlandığında da çevreye herhangi bir zarar vermeden doğal malzeme döngüsüne dahil olur. Küresel iklim değişikliğine neden olan karbon salınımı hesaplamalarında doğal taş, en düşük salınım gösteren kaplama malzemesi olduğu gerçeği bilimsel raporlarla ortaya konmuştur. Bu konu ile ilgili uluslararası kuruluşlarca yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bilgileri sizinle ekte paylaşmaktayız.

Doğayla dost sürdürülebilir madencilik İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin ve Türk maden sektörünün en önemli gündem maddesidir. Doğal taşımızın dünyada hak ettiği değeri görmesi, ihracatının artırılarak ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlanması, katma değeri yüksek, tasarım yönü güçlü ürün üretimi için projelerin geliştirilmesi omuzlarında ağırlığını hissettiğimiz diğer görevlerdir. Sizin de katkınızla madenciliğin önemi, sürdürülebilir madenciliğin yapılabileceği, çevremizde var olan ve kullandığımız her bir ürünün bir madencilik faaliyetinin sonucunda oluştuğu gerçeği ve farkındalığını kamuoyuyla daha çok paylaşmak isteriz.
Saygılarımla,

Aydın DİNÇER
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı

EK:
1- Doğal Taşlar ile İlgili Bilimsel Araştırmalar Neticesinde Ortaya Çıkmış Bilgiler (1 sayfa)
2- Rehabilitasyon Yapılan Maden Sahası Örnekleri (6 sayfa)
3- Dünyada Doğal Taş Üretiminde Önemli Ülkelerden Ocak Görüntüleri (6 sayfa)

EK 1: Doğal Taş ile İlgili Bilimsel Araştırmalar Neticesinde Ortaya Çıkmış

  • Bilgiler Tüm zemin kaplamaları karşılaştırıldığında, doğal taşların; üretim, kurulum ve kullanım aşamalarında seramik, halı, PVC, laminat ve parkeye kıyasla çok daha düşük bir çevresel etkiye sebep olduğu görülmektedir.
  •  Küresel ısınma potansiyeli (GWP) etkisi açısından bakıldığında da, doğal taştan yapılan zemin kaplamalarının üretim ve kullanımında ortaya çıkan karbon salınımı, diğer kaplama malzemelerine göre önemli ölçüde daha düşüktür.
  • Yapılan araştırmalara göre doğal taştan yapılan zeminlerin kullanım ömrünün en az 50 yıl olduğu bilinmektedir.
  •  Doğal taş, milyonlarca yıl içinde gelişen ve neredeyse tamamen doğal haliyle yapı sektöründe kullanılabilen bir üründür. Oluşması için enerjiye ihtiyaç olmayıp, yalnızca işleme ve nakliye sırasında enerji tüketilir.
  • Doğal taşın çıkarılması süreci, diğer doğal kaynaklar korunarak yürütülmekte olup; kullanılmayan artık, ocağın kazılan bölümlerinin doldurulması için kullanılmaktadır.
  •  Tüm doğal taş çıkarma, işleme ve doğaya dönüş döngüsünde hiçbir şey kaybolmaz. Doğal taş artıkları bahçe ve peyzaj uygulamalarında, yapı malzemesi olarak, akarsu yataklarının doldurulmasında, hidrolik mühendisliği alanlarında ve agrega üretiminde kullanılan, ekonomik değeri olan bir üründür.
  •  Bir yapı malzemesi olarak doğal taş hiçbir zararlı madde içermez ve gıda maddeleriyle birlikte rahatlıkla kullanılabilir. Doğal taş yangın durumunda dahi hiçbir zararlı madde salmaz ve yanmazlık özelliğine sahiptir.

EK 2: REHABİLİTASYON YAPILAN MADEN SAHASI ÖRNEKLERİ

Örnek: Aydın Linyit Kömür İşletmesi Kömür üretim sahasının da yer aldığı arazide; 2006 yılında gerçekleştirilen doğaya yeniden kazandırma projesi ile, zeytincilik ve diğer tarımsal konularda tarımsal faaliyete başlanmıştır. Zeytin ağaçları dışında arazide badem, nar, ceviz ve incir meyve türleri de alan içindeki uygun bölgelerde yetiştirilmektedir. Orman Bakanlığından alınan Özel
Ağaçlandırma izniyle 894 dönümlük alanda 40.000 adet Ayvalık tipi zeytin ve şevli alanlarda da erozyonu önleme amacıyla 30.000 adet akasya dikimi yapılmıştır. Bugüne kadar yaklaşık 1750 dönüm alanda 85 bin ağaç dikilmiştir.

Yetişen zeytinlerden üretilen zeytinyağı ile uluslararası yarışmalardan ödüller kazanılmıştır.

Örnek: TÜPRAG Metal Madencilik A.Ş. – Kışladağ İşletmesi

Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük altın madeni olan Uşak’ta yer alan işletmede doğa dostu üretim yapılırken, üretim devam ederken rehabilitasyon süreçleri de eş zamanlı yürümektedir.

Örnek: TÜPRAG Metal Madencilik A.Ş – Efemçukuru İşletmesi

2011 yılından beri faaliyetlerine devam eden İzmir’de yer alan işletmede, rehabilitasyon neticesinde üzüm bağlarından üzüm elde edilmiştir.

Örnek: Kutorman – İstanbul

İstanbul Kemerburgaz’da uzun yıllar boyunca kömür madenciliği yapılan tesisler daha sonrarehabilite edilerek doğaya kazandırılmıştır.

EK 3: Dünyada Doğal Taş Üretiminde Önemli Ülkelerden Ocak Görüntüleri

Örnek: Yunanistan – Thassos

Örnek: Yunanistan – Naxos

Örnek: İtalya – Palmaria Adası

Örnek: İtalya – Sardinya Adası

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız