Son yıllarda kömür ocaklarında neler oluyor. Soma ile başlayan Ermenek ile devam eden ve en sonda Amasra’ da meydana gelen kömür ocağı faciaları halkı kömür madenciliğinden hatta tüm madencilik faaliyetlerinden nefret eder hale getirdi. Bundan en fazla zararı ise kömür dahil bu ülke için bir şeyler üretmeye çalışan tüm maden sektörü görmektedir.
Maden kazalarında dünya liderliğini hiç kimseye kaptırmıyoruz. Bu birinciliği açıklarken de bilimsel olamayan yollardan yardım umuyoruz. Her kömür ocağı faciası sonrası bunun bir iş kazası olduğu, kader de böyle yazıldığı, bu işin fıtratında bu gibi olayların olacağının bilinmesi gibi açıklamalar ve ölenlerin ŞEHİT ilan edilmesi bu işte yönetim olarak bizim bir suçumuz yok tüm suçlu KADER, bizden değil kaderden hesap sorun anlayışıdır. Ölenler şehit ise bunları şehit eden kimdir. Bu işçileri şehit eden kişilerden yönetim bir an önce hesap sormalıdır ki bu imansız ve kötü kişiler bizim hiçbir günahı olmayan madencilerimizi şehit etmesin.
Son yıllarda meydana gelen ve birçok madencimizin ölümüyle sonuçlanan bu olaylar bir kaza değil kesinlikle İŞ CİNAYETİDİR. Devlete ait ruhsatlarda meydana gelen kazalarda çok fazla maden emekçisi bu dünyadan genç yaşta göçüp gitti. Gidenlerin arkasından birkaç gün yas tutuldu, sonrada hepsi unutuldu. Soma ve Ermenek faciası sonrası vefat edenlerin mahkemeleri hala devam etmektedir. Buradaki suçlular neredeyse hiçbir ceza almadılar. Toplum olarak bu olaylarda kimin suçlu olduğunu da bilmiyoruz. Hatta olayın nasıl meydana geldiği bile tam olarak açıklanmadı.
Bir olayın kaza olarak adlandırılabilmesi için tüm önlemlerin alınmış olması şarttır. Tüm önlemlere rağmen olay sonucu bir ölümün gerçekleşirse buna kaza denilebilir. Son Amasra’daki kömür faciasında birçok bilinmeyen mesele vardır. Bunlardan en önemlileri şunlardır.
-Ocakta grizu patlaması olduğu halde ilk açıklamalarda neden halka yanlış bilgi olarak TRAFO patladı denildi. Ocakta trafonun nerde olduğu dahi bilinmezken böyle bir açıklamaya neden gerek duyuldu.
-Ocakta grizuyu önceden haber veren bir sistem var mı bilmiyoruz. Bu konuda hala bir açıklama yapılmadı. Kapalı kömür ocaklarında hele ürettiğin taşkömürü ise bu sistemin kurulması yasal zorunluluktur. Bu sistem çalışıyor muy du yoksa devre dışımıydı bu da bilinmiyor. Bu sistem sağlıklı olarak çalışsa yani ocak içinde metan gazı oranı % 1 seviyesine yükseldiğinde alarm verse ve tüm işçiler ocaktan tahliye edilseydi bu olay kesinlikle meydana gelmezdi. Bu olay oluştuğuna göre demek ki bu sistem ya yok, ya da varsa bile sağlıklı bir şekilde çalışmıyordu.
-Grizulu ocaklara yapılaması gereken metan gazını önceden tespit edecek olan arından yapılması zorunlu sondajlar yapıldı mı.
– Ocakta metan gazını önceden tespit eden ve ocak dışına bir an önce tahliye edecek olan havalandırma sistemi bu ocakta bulunmuyordu ki bu kadar maden işçimiz ocakta maalesef yanarak can verdi.
– Ocak havalandırması yeterlimiydi. Bu çok önemli, tüm kapalı ocaklarda yapılması gereken en önemli iş ocak havalandırmasıdır. Doğal havalandırmanın yetersiz olduğu yerlerde mutlaka vantüplerle yardımcı havalandırma yapılması zorunludur.
– Bu ocakta da Soma gibi illa şu kadar kömür üreteceksin diye tüm iş güvenliği önlemleri göz ardımı edilmişti.
– Dünyada özellikle gelişmiş ülkeler tarafından işletilen, yarı mekanize ve tam mekanize olarak çalışan birçok kömür ocağı bulunmakta, bu ocaklarda böyle toplu ölümle sonuçlanan kazalar olmazken bizde neden böyle toplu ölümlerin olduğu kazalar sık, sık oluyor diye düşünmeli ve bir an önce onlar hangi şartlarda üretim yapıyorsa bizimde aynı şartlarda üretim yapmamızın alt yapısı oluşturulmalıdır.
-Devlet ocaklarını çalıştıran üst düzey yöneticiler kesinlikle liyakatli olmalı bu seviyedeki yöneticiler partili, eş ve dost diye atanmamalıdır. Bu kazada bu faktörün çok önemli olduğu yazılıp çizilmektedir.
Kömür Ocaklarında Bir Daha Böyle Kazalar Olammaıs için Yapılması Gerekenler;
1-) Devlet ocaklarını çalıştıran üst düzey yöneticiler kesinlikle liyakatli olmalı bu seviyedeki yöneticiler partili, eş ve dost diye atanmamalıdır.
2-) Ülke olarak bir an önce başta kömür madenciliği olmak üzerde tüm sektöre yeniden bir düzen verecek olan ruhsat güvencesini ve iş güvenliği önlemlerini önceleyen özel sektör temsilcilerinin katılımı ve geniş bir mutabakat ile MADEN KANUNU yeniden düzenlenmelidir.
