Sektöre kurdukları kumpaslar sayesinde, bazı ocakları kooperatifleştirerek yandaşlarına ve yandaşları kanalıyla kendilerine rantiye elde etmeye çalışmışlardı. Sonra bu daire başkanı kızağa alındı. Duyuyorum ki hala bir şeyler yapmaya çalışıyormuş, ama merak etmeyin benim bulunduğum alana giremez.
Görevini liyakat, ehliyetle yapması gerekenlerin aslında kendi çıkarları başta olmak üzere yandaşların çıkarlarını korumak için yaptıkları iğrenç ayak oyunlarına şahit oldum.
Bu kumpas ve senaryolar o kadar ileri gitmiş ki gücü olan gücü olmayanın ocağına çökmüş, sektör adete talan edilmiş. STK lar da bu oyunları acı içeresinde seyrederek veya seyretmek istemediyse de kendini kurtaracak şekilde rol alarak, çözmeye çalışır gibi gözükmüş ama çözümler üretilememiştir.
Geldiğimiz noktada ise çözülebilecek ve alınabilecek birçok tedbir varken, günler haftaları, haftalar ayları, aylarda yılları kovalayarak boş geçmiştir.
Ebetteki !.. Bunları tek başına sektör STK’ları nın üstüne yüklemek haksızlık sayılabilir; amma velakin RUHSAT GÜVENCESİ’ nin olmamasının ağır vebalini kimse veremez. Yani STK’lar da görev alıpta ana sorunlara gözlerinizi yummak sizi haklı çıkarmaz.
Her neyse Ruhsat güvencesini bir kenara bırakalım, navlun fiyatları ve konteynır sorunları da bu STK ların görevi olmayabilir. Öyle ya!.. STK yöneticileri, bu sorunlar tüm dünyanın sorunu der geçer.
Yani biz sorunu tespit ettik, sorunu çözmek için gayrette ettik, ama karar vericileri geçemedik de diyebilirler! ama demiyorlar.
Sektör Temsilcileri Değil, Bakan Uyardı…. Ama Bazı Stk Başkanları Görmek İstemediler.
Hallolacak, gelecek, gidecek, çözülecek, sanki karar vericilerin adına bile konuşur oldular. Hoş konuşulanı da tam anlasalar ve tam aktarsalar canım yanmayacak. Galiba bir şeyleri yanlış yapıyorlar.
‘Bir şeyleri yanlış yapıyorlar’ ın en büyük ispatı da orman izinleri konusudur.
Hafızalarımızı bir yoklayalım bakalım; İMMİB in başını çektiği bu toplantıda Bakan Yardımcısına bazı başkanların yapmadığı iltifat kalmadı. Hatta ertesi gün zafer kazanılmış komutan edalarıyla boy gösterenlere şahit olduk.
Bakan yardımcısı bu jeste sessiz kalmadı kendisine methiyeler ve iltifatlar yağdıran STK temsilcisini göstererek onure etti. Adam nede olsa siyasetçi. ‘Siz başkana iletin biz elimizden geleni yaparız dedi. Bu karşılıklı jetleşmelerde gözümüzün önünde yaşandı. Hatırlayın…
Hatırlayamadıysanız ben hatırlatayım.
Madencilik sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından oluşan Maden Platformunun katkıları ile T.C. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih METİN ve Orman Genel Müdürü Bekir KARACABEY’ in katılımları ile madencilik sektöründeki güncel gelişmeler ve sektör sorunlarını istişare edebilmek adına gerçekleştirilen toplantıya 300 yakın madenci izleyici olarak katılırken STK başkanları tek tek sorunlarını anlatma fırsatı buldular.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih METİN tarafından orman izinlerinin bundan böyle maksimum (diğer evraklar tamamlandıktan sonra ) 3 ay içinde sonuçlandırılacağını söylemesi güne damgayı vurdu.
Sanal ortamda gerçekleşen toplantı sonrası bakanı en çok yağlayan ve alkışlayanları bir hatırlayalım isterseniz.
Peki alkışladık da ne mi oldu? Bekleyen dosya sayılarımızın sayısı arttı.
Yani bu iş ekranlarda boy göstermeyle, süslü ve cilalı laflarla olmuyor.
Sektör artık kendi işini takip eden yöneticiler, karar vericilerle iyi geçinen değil, masaya elini vuracak ve sektör menfaatlerini koruyacak manzaralar görmek istiyor.
Bakan yardımcısı sayın Fatih Metin 24 Ocak 2021 tarihinde 16 STK temsilcisinin, 300 yakın madencinin bulunduğu platformda orman izinlerini (evraklar tam olduğu takdirde, KATBİS süresi hariç) üç ay içersin de hallolacak dedi.
Ama STK temsilcileri içerde bekleyen ve herkes tarafından dillendirilen 4000 (Dörtbin) yakın dosyayı ve bakanın ne dediğini atladılar. Bakan ne demişti KATBİS hariç evrakları tam olanlar ve bakanlığımıza intikal eden dosyaları 3 ay içinde sonuçlandırırız demişti.
Acı ama gerçek bu….
Sektör temsilcileri ise bu konuyu; bütün işlemler üç ay içinde hallolacak şekilde yansıtmışlardı.
Hatta bu yanlış anlaşılmanın önüne geçilmesi için Bekir Karacabey müdahale ederek KATBİS ve diğer evrakları hatırlattı. Yani sektöre verilen müjdelerle uygulamalar arasında dağlar kadar fark var.
Şimdi sektöre sorsak kaç bekleyen dosya var, 24 Ocak 2021 tarihinden bu tarafa kaç dosya çözüldü desek emin olun telefonlarım kilitlenir.
STK yönetimin de olup da konuyu sorduğum bir arkadaşım kendi iznini dahi alamadığını beyan etti. Ama isminin açıklanmasını istemedi. Bizde ona verdiğimiz bu sözden dolayı ismini yazmadık. Lakin konunun takipçiliğine, oda bizde devam edeceğimizi beyan ederek telefonlarımızı kapattık.
Kazan kaynıyor. Burası Türkiye Cumhuriyeti.
Sadece bu kadar mı?..
STK yöneticilerinin yanlış davranışlarından dolayı, aynı yönetimde bulunan bir yönetim kurul üyesi, yönetiminde olduğu başkanını istifaya davet etti.
Mülayim beyefendi, ticari ahlakı olan, sevilen sayılan, sabrıyla öne çıkan toplumda karşılığı olan bu vatansever kişinin tepesi o kadar atıyor ki; tüm yönetimin görebileceği bir platformda başkanı istifaya davet ediyor.
Hatta ve hatta, bu istifaya davet esnasında burasının TÜRKİYE CUMHURİYETİ olduğunun da altını çiziyor.
İnanın neden Türkiye Cumhuriyeti olduğunu hatırlatma gereği duyuyor ve genel sekreteri yargıyı göreve davet etmesini istiyor. İnanın bunları bilmiyorum ama karşılaştığımızda bende kendisine ebetteki soracağım. Cevaplarsa yayınlarımda. (Şimdi bu kadar STK’yı zan altında bırakmamak için bu konunun ege de geçtiğini söylemekle yetineceğim.)
Yani kazan kaynıyor… Sektörün gözünün içine baka baka sizi seviyorum diyenleri de sektörü müjde manyağı yapıp ta hiçbir şey yapmayanları da bu sektör ayırt edebilecek yeterliliktedir.
Sektör güç kaybederken seyredip, bürokrasiye ve siyasilere şirin gözükme derdinde olanlar, ebetteki sektörün tarihçesinde hak ettikleri şekilde hatırlanacaklar.
Önümüzde mermer fuarı var; zaten seçim tarihide yaklaşıyor. Muhtemelen fuarın ana gündemi bu seçimler olacak, hadi hayırlısı bakalım.
Bu arada güzel şeyler olmuyor mu? Elbet teki oluyor.
Geçtiğimiz günler de Denizli de saygın ve köklü bir aileden gelen, sektör tarafından da sevilip sayılan Mehmet Serter tarafından, göreve yeni gelen Ticaret bakanımızdan bir randevu alındı. Mehmet Serter’in kişisel dostluğu sayesinde alınan bu randevu sayesinde sektörümüze güzel müjdeler gelir diyerek ümit ediyorum. Sayın Mehmet Serter’in sektörümüzün önünü açmak için girmiş olduğu bu gayretler umarım üç beş kişi tarafından suiistimal edilmez.
Güzel örneklere gelince
Tümmer Başkanımız İbrahim Alimoğlu tarafından da hükümet noktasında birçok açılamayan kapılar açılmıştır. Çoğu bu günleri hatırlamak istemez. Çok şükür ki bu güzel insan; şahsi işleri için hiçbir zaman, Ne Tümmer’ in ismini kullanmış, nede makam ve mevkiini kullanmıştır.
Bunca STK arasında ki bu örnek başkanın, sektörümüzdeki birçok anlaşmazlığı iyi niyetle çözdüğüne müteakip defalar şahit olmuşumdur.
İşte insanoğlu böyledir…. Kimisi bulunduğu makam ve mevkiye kıymet kazandırır, kimisi de bulunduğu koltuktan nemalanıp itibar, makam ve mevki peşinde gezer.