İzfaş Danışma Kurul Toplantısı Ve Vefa

İndirim Var mı? Yok mu?

İzfaş danışma kurul toplantısı öncesinde bir köşe yazıp yayınlamıştım. Bu köşede; marble fuarındaki fiyat artışları nedeniyle, sektörde ciddi bir sıkıntı olduğuna dikkatleri çekmiştim.

Allah var; köşe yayınlanır yayınlanmaz İzfaş Genel Müdürümüz Canan Karaosmanoğlu Alıcı hemen telefon açtı ve yazdığım köşeden dolayı biraz sitem etti. Hatta tekzip yollayabileceğini belirtti.

Canan hanımı kızdıran kısım ise köşe değil, köşenin başlığı idi. Bizde tekzibe gerek olmadığını her zaman açıklama yapabileceğini, birebir aynen yayınlayabileceğimizi, gazetemizin emrinde olduğunu söyledik ve gereğini yapıyoruz.

Merak ettiğiniz köşe yazımın üst başlığı ‘Firmalar neden yerlerini iptal ettiriyor.’ Alt başlıkta ise ‘Mermer fuarı için elinden geleni yapan İZFAŞ’ a rağmen kan kaybı devam edecek mi?’ şeklindeydi.

Elbette ki kurumun en üst perdeden sorumlusu olan ve başarıda da başarısızlıkta da imzası olan Canan hanımın bu refleksini saygı ile karşıladım. Sonuna kadar sitemlerini dinledim ama bizim uyarılarımıza da ilgisiz değildi. İlgilendi ve danışma kuruluna ve başkan Tunç Soyer’ e bu konuyu aktardı. Ama indirim kararı gelmedi.

Basın toplantısında Sayın Başkan Tunç Soyer’e sordum? İndirim var mı diyerek?

Başkan Tunç Soyer kesin bir dille indirimin olmadığını ve olmayacağını belirtti. Allah var benden önce Afyon İscehisar Mermerciler Dernek Başkanı Muharrem Çakmak bu konuyu gündeme getirmiş. Helal olsun; üyelerinin menfaatini koruyan Muharrem Çakmak başkana, inanın takdir ettim.

Sayın Başkan Muharrem Çakmak danışma kurul öncesi, üyelerini tek tek ziyaret ederek fikirlerini almış ve mevcut sıkıntıları danışma kurulunda arslanlar gibi söylemiş, ama onun söylemleri de bizim yazılarımızda havada kaldı. Çünkü kararlar alınmış, sadece teyit noktasında gönül alma toplantısı gibi bir ortam ve atmosfer vardı.

Elbette ki bunlar biz yokken içerde yaşanan tablo. Ben Muharrem Çakmak başkanı buradan tebrik etmeden geçemeyeceğim, tek başına da olsa doğru bildiği yoldan ayrılmadan, sektörün sesi olduğu için tebrikler başkanım.

Fakat güzel tarafı ise ekonomi bakanlığının desteği idi.

Kosgep desteğinin haricinde birde ekonomi bakanlığından destek alınmış, bu iyi haberdi. Her kim bakanlık desteğini başardıysa canı gönülden tebrik ederim, İzmir ticaret ve sanayi odası da elini taşın altına sokmuş, onlarda fuara katılan üyelerine destek sözü verdiler, tabi ki bu desteklerin mahiyetini en iyi bilen İzfaş, bu konuda sorusu olanlar izfaş sekretaryasından yardım alabilecekler.

Neyse izfaş danışma kurulunun basın toplantı kısmına davet edildim. Sabah erkenden yola çıktım. Danışma kurulunda bu konu masaya yatırılacak diyerek düşündüm, belki bir gelişme olur diyerek umutluydum.

Sektör danışma kurul toplantısına basın alınmadı.  Ama içerde alıngan bir sivil toplum örgütünün başkanı gündem maddesinde olmadığı halde, önce sivil toplum örgütünün faaliyetlerini anlatmış, sonrada sözü bize getirip, bize reklam verenleri kınamış. Yanlış duymadınız Turkuaz medyaya destek olan, reklam veren, sektörün sorunlarını kaleme alan ve bizle paylaşan kim varsa hepsini kınamış, sebepte bizim yazılarımız. Arkadaş demorize (moralini bozuyormuş) oluyormuş ve bu yüzden çalışamıyormuş, falan filan…

Aynı arkadaş basın toplantısı öncesi kınadığı gurubun mensubu olan şahsıma da, bize yakınlığı ile bilinen bir dostumla da ‘Mehmet kardeşime selam söyle’ diyerek te gönlümüzü almaktan da geri kalmadı.  Selam Allah’ındır dedik aleykümselam deyip, yolumuza devam ettik.

Elbette ki eleştirmek bu sivil toplum kuruluşu başkanının en doğal hakkıdır; ama kurumunu dahil etmeden şahsi görüşü olarak hakkıdır. Yönetim kurulunda istişare edilmeyen konuları sanki sivil toplum örgütünün toplu kararıymış gibi lanse etmesi hiç etik değildir, umarım bundan sonra buna dikkat eder. Çünkü aynı sivil toplum içinde olan dostlarımız bu karardan ve başka kararlardan da haberleri olmadığını hatta bazı hassas konularda da kırıldıklarını bizimle paylaştılar.

El betteki o özel konulara girmeyeceğim.

Danışma kurulunda vefa vardı.

Allah var!.. Fiyatlar düşmedi, ama sektöre vefa gösterilmiş ve hatta bu vefa o kadar güzel süslenmiş ki eski TÜMMER başkanlarından ve aynı zamanda Onursal Başkanlarından Rahmetli Raif TÜRK’ ün adının uygun bir yere isminin verilmesi teklif edilmiş. Başkan Tunç Soyer bu konuyu belediye meclisinde konuşacaklarının müjdesini de verdi. İzfaş basın bülteninde de bu konu yayınlandı.

Her kim teklif edip vefasını gösterdiyse onu da tebrik etmek lazım;

Hatta vefayı biraz daha genişletip rahmetli olan ama sektöre büyük hizmetleri olan Halit Keleş’i, Yusuf Türkmen’i, Turgut Bekişoğlu’ nu, Abdullah Bozkurt’u, Halis Toprak’ı, Yusuf Özer’i, Ekrem Demirel’i, Mehmet Özcan’ı, Kemal Keser’i, Recep Keleş’i, hayatta olan sektöre hizmet eden ve etmekte olan Aysel Esin’i, Mualla Günay’ı, Faruk Çalapkulu’yu,, İbrahim Çinkaya’yı,   İsmail Alimoğlu’ nu, Metin Balıbey ’i, Selahattin Onur’ u, Ali Kahyaoğlu’ nu, Mevlüt Kaya’yı, Arslan Erdinç’i Aydın Dinçer’i, Mustafa Mermerci’yi, Celalettin Gürel ‘i de onurlandırmak lazım. Aralarda unuttuklarımda olmuş olabilir.  Fakat bu saydığım isimlerin hepsinin ayrı ayrı meziyetleri ve sektöre faydaları oldu.

Yukarda belki dikkatinizi çekmiştir bilmiyorum ama onursal başkanlardan diyerek ifade kullandım, benim bildiğim Tümmer başkanlığı yapan İsmail Alimoğlu’na da onursal başkanlık verilmişti, hatta Rahmetli Yusuf Türkmen’in ismi eski fuar alanında bir sokağa isim olarak verilmişti. Sonradan orada yapılan inşaat ve buna benzer çalışmalardan dolayı değiştirilmiş ve Rahmetli Yusuf Türkmen sokağının ismi maalesef bir daha gündeme getirilmemiştir.

İşte bu yüzden vefa önemli bir meziyettir; vefanın hakkını vermek lazım, hatta işi daha da ileri götürelim, sektörümüze hizmet edenlerin vefat etmesini beklemeden yaşarken onurlandıralım.

Daha vakit var; ne dersiniz? Şöyle kıyıda köşede kalmış, neredeyse unutulmak üzere olan ama sektörümüze iyi veya kötü hizmet edenleri, bu yılki marble fuarına davet ederek onurlandıralım. Otellerde yerlerini ayırtalım, yanlarına mihmandar takalım, hediyelerini hazırlayalım, onların adına bir yemek düzenleyelim, hayatta olanları çağıralım, hayatta olmayanların ailelerine ulaşalım. Çok mu zor! Ne dersiniz?

Daha önce yapılmıştı, yine yapılabilir. 28. Marble fuarı bu seferde vefa ile taçlandırılsın.

İsmi; GALA GECESİ yerine, VEFA GECESİ olarak adlandırılabilir.

Hoş cakalın ve dost cakalın.