DOTEK yavaş ama temkinli gidiyor…
İZFAŞ ve MARBLE
Gelelim Afyon’daki ortak akıl toplantılarına
Hodri meydan demiştik, nerede kaldık. 2. Bölümde hadi bakalım kolları sıvayalım, arkamıza yaslanalım, Rüstem Çetinkaya neler yapmış bir bakalım. İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya’dan TEMA Başkanı Deniz Ataç’a hodri meydan: İstedikleri yerde tartışmaya hazırız.
Evet, yanlış duymadınız, artık biz madenciler, çevreci örgütlere hodri meydan diyebiliyoruz, altı dolu, bilimsel ve kanıtlanmış bilgiler ışığında elimizi masaya vurabiliyoruz ve sesimiz daha gür çıkabiliyor. Çünkü artık dersine çalışan birileri var.
Rüstem Çetinkaya’nın yurt içi ve yurt dışında çevreye uyumlu madencilik nasıl yapılır diyerek başlatmış olduğu çalışmalar ürün vermeye devam ediyor.
Madencilik faaliyetlerinin sonlandırıldığı bölgelerde yapılan rehabilite çalışmalarını sosyal medya kanalıyla topluma anlatan bu videolar, artık mahkemelerde delil olarak kullanılmakta madencinin önünü açmaktadır.
Seçildiği günden bu tarafa yer altı ve yer üstü madenciliğin güzel taraflarını ve aynı zamanda toplumsal faydaları ile madencilikten vazgeçilemeyeceğini, madenin hayatımızın her evresinde var olduğunu tek tek anlatan Çetinkaya, gözünü TEMA Vakfı’na dikti.
TEMA’cılara çağrıda bulunarak, “hodri meydan, sizle istediğiniz yerde, istediğiniz zaman bu konuları konuşabiliriz. Çevreye ve insana duyarlı madenciliğin yapıldığını sizler de kabul etmek zorundasınız” şeklindeki söylem ve çalışmaları, sosyal medyadan sonra ulusal basında da geniş çapta yer almaya başladı. Artık bu çalışmaların karşılık bulmasıyla birlikte birçok çevreci örgütün arkasında farklı güçlerin, farklı emelleri olduğu tartışılmaya başlandı.
Rüstem Çetinkaya, basına verdiği demeçlerde “İMİB Başkanı olarak TEMA Vakfı Başkanı ve yetkilileriyle bir araya gelme çağrımızı kendilerine bu kez bizzat ilettim. Ancak kendisi, 3 kez tekrarladığım bu teklifimizi reddetti.” diyerek davasından vazgeçmeyeceğinin de altını çizdi.
Yaklaşık bir yıl önce Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) sektördeki 17 dernekle açık bir mektup ilettiklerini hatırlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Bugüne kadar doğru bilinen yanlışları ve eleştirileri gidermek için her fırsatta bilgi paylaşımına açık olduğumuzu söyledik. Ancak aldığımız tek yanıt, madenlerle ilgili bir bilgi alışverişine gerek olmadığı ve altın, gümüş, krom, çinko, alüminyum, kurşun, bakır, nikel, kobalt, grafit, demir cevherini kapsayan dördüncü grup madencilik faaliyetlerinin her ne şart olursa olsun durdurulması gerektiği oldu. Bugün insan hakları ve iklim değişikliğini korumak adına yapılan faaliyetlerde örnek olarak gösterilen Kuzey Avrupa ülkeleri, en çok madencilik teknolojisi üreten ülkeler. Biz de madencilikte bu adımı atmazsak 2050 yılına geldiğimizde petrole değil, madene bağımlı hale geliriz. Temiz enerjiye geçişte en çok ihtiyacınız olan dördüncü grup madenler. Kurumlar ya da bireyler endişe duyuyor olabilir. İletişim ve gerekli denetimler artırılsın ki, iyi ve kötü madencilik birbirinden ayrılsın.” değerlendirmesini yaptı.
STK’LARLA VE AKADEMİSYENLERLE BİR ARAYA GELMEYE HAZIRIZ
“Bizi diğer sektörler için düşmanlaştırmaya çalışan bazı görüşler olduğunu görüyoruz.” diyen Çetinkaya, “Türkiye’de çevreci gibi görünen çevre örgütleri, maalesef ‘maden çıkartılmasın’ anlayışına kadar gelerek maden karşıtlığı söylemlerini arttırıyor. Bizler, bugüne kadar hiçbir şekilde haklarında negatif bir söylem üretmedik. TEMA Vakfı başta olmak üzere tüm kurumlarla bir masa etrafında uzlaşmasak da muhakkak konuşabileceğimizi, en az onlar kadar çevreci olduğumuzu izah etmeyi sürekli dile getirdik. Endişeleri gidermek ve doğru bilgileri paylaşabileceğimize inandığımız için bir araya gelmek istiyoruz. Herhangi bir STK ile ya da akademisyenlerle istenilen her zamanda, her yerde ve her şartta bir araya gelmeye hazırız, bu açık teklifimizdir.” dedi.
TEMA’YI ÜÇ KEZ DAVET ETTİK, REDDETTİLER
İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya’nın TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç’la ilgili açıklamaları da şöyle;
“Başkanlığım süresince özellikle hassas davrandığım bir kurum vardı. O da TEMA Vakfı’ydı. Hiçbir şekilde haklarında negatif bir söylemde bulunmadım. Çünkü son ana kadar TEMA Vakfı’yla bir masa etrafında buluşup, konuşarak muhakkak bir çözüm bulacağımıza ilişkin bir temennim/umudum vardı. Uzlaşmasak da anlaşmasak da en azından konuşabileceğimize inanıyordum. Bunun için geçen yıl TEMA Vakfı yönetimine resmi bir mektup yazdık.
Ancak maden sektöründeki 17 dernek ve birliğin imza attığı, bir araya gelme ve konuları ele alma konusundaki açık çağrımıza bir senedir hiçbir cevap alamadık. Artık TEMA’yla bir araya gelme, meseleleri işin uzmanlarıyla masaya yatırma konusunda bir umudum kalmadığı için yaşadığımız süreci anlatıyorum. Çünkü bir hafta önce tesadüfen Tema Vakfı Başkanı Sayın Deniz Ataç ile bir zirvede karşılaştım.
15-20 dakikalık bir sohbet imkânımız oldu. İMİB Başkanı olarak TEMA Vakfı Başkanı ve yetkilileriyle bir araya gelme çağrımızı kendisine bu kez bizzat ilettim. Ancak kendisi 3 kez tekrarladığım bu teklifimizi reddetti.
Faaliyetlerimizle ilgili bazı yanlış bilgileri beraberce bir masada oturarak uzlaşmasak da anlaşmasak da en azından karşılıklı bilgi paylaşımı ile konuşabileceğimizi söyledim. Kendisini ortaya atılan iddiaları yerinde incelemek üzere madenlere davet ettim.
Bir araya gelirsek endişe ettiğiniz konuları yerinde görebilirsiniz dediğimde, ‘Bunlar endişe değil gerçek. Türkiye’de 4. grup madencilik yapılmasını istemiyoruz’ dedi.
Türkiye’nin 4. gruba giren altın, gümüş, krom, çinko, alüminyum, bakır ve demir cevheri gibi tüm bu alanlardaki hiçbir madenciliğin kati suretle yapılmaması gerektiğini ifade etti, ‘Dördüncü grup madencilik ülke için bir felakettir, yapılmasın’ dedi.
Biz TEMA’dan iyi örnekleri takdir etmesini beklemiyoruz, madem çevre konusunda çok hassaslar, o zaman gelip bize kötü örnekleri söylesinler, biz de ifşa edelim diyoruz.
‘En iyisi, en doğrusu nasıl yapılır’ birlikte ele alalım. Bizim istediğimiz ülkemizin ekonomisine mümkün olduğunca çok büyük katkı sağlamak. Ve bunu yaparken de ülkemizin yarınlarını, çocuklarımızın geleceğini karartmak istemiyoruz. Zaten de öyle yapmıyoruz. Ama yanlış yaptığımızı düşünen varsa gelsin yerinde görsün.
Hiçbir diyaloğa girmeden sadece bütün bir sektörün faaliyetlerini ‘yapılmasın’ diye kestirip atmak çözüm değil.” dedi.
Çetinkaya’nın bu gayret ve söylemlerinin elbet bir gün karşılık bulacağını ümit etmekten başka bir seçeneğimiz kalmadı, ama diğer sivil toplum örgüt başkanları da Çetinkaya kadar sesini gür çıkarırsa ve ortak söylemde bulunursa verim alınacağı kesindir.
DOTEK yavaş ama temkinli gidiyor
Denizli Madenciler ve Mermerciler Derneği’nin destekleri ile DOTEK’in (Doğaltaş Makina ve Teknolojileri Üreticileri Derneği) katkıları ve TÜMMER’in katılımıyla Denizli Anemon Otel’de yapılan toplantının verimli bir şekilde geçtiğini sosyal medyadan takip edebildik.
Makine ve teknoloji üreten ve DOTEK çatısı altında toplanan makinacıların, TÜMMER ve diğer sivil toplum örgütlerince kabul görmesi ve sorunları ortak platformlarda çözmeye çalışması dikkatlerden kaçmadı.
Makinacılar için atılan bu önemli adım, doğaltaş sektörünün vazgeçilmezi olan ve birçok alanda lokomotif olmayı başaran makine üreticisi iş insanlarının güç birliği sektöre de pozitif ivme kazandıracaktır.
Kuruluşunda az da olsa emeğimizin olduğu DOTEK’in bu başarıları bize de keyif ve heyecan vermektedir. Bu kapsamlı toplantının sonuçlarını önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğimizi ümit etmekte ve DOTEK Başkanı Zeynep Ekiz ATICI’ya ve kıymetli Yönetim Kurulu’na canıgönülden başarılar diliyorum. Tebrikler DOTEK…
Gelelim Afyon’daki ortak akıl toplantılarına
Ortak akıl toplantılarının hepsine başkanlık ederek, hiçbir detayı kaçırmayan Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, ‘ortak akıl’ diyerek yeni bir furya açmayı başardı.
16 konu başlığı altında yapılan ortak akıl toplantılarının hepsine tek tek katılan ve sorunlarla çözüm önerilerini dinleyen Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Afyon’da yeni bir furya açtı. Dünya mermer başkenti olarak bilinen Afyonumuzda mermercilerin sorunlarının dinlenmesi ve mevcut problemlerin ortak akılla çözüme kavuşması için yapılan bu güzel toplantıdan dolayı başta sayın valimiz Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’na ve emeği geçen tüm paydaşlara teşekkürü bir borç biliriz.
Toplantı özel olduğu için, toplantı sonuç raporunun Valilik tarafından basınla paylaşılmasını bekleyeceğim, ondan sonra siz kıymetli okurlarımızla bu konuyu paylaşırım. Lakin toplantıda ele alınan en önemli konulardan birinin, İscehisar Mermer Organize Sanayi Bölgesi müteşebbis heyetinin herkesten takdir alması ve çalışmalarının beğeni ve gıptayla takip ediliyor olması dikkatimi çekti. Bir diğer konu ise bu toplantıların insanlara direkt dokunmasıydı. Muhtemelen bu toplantılar devam edecek, çünkü herkes valisine ve devletine kendini ve projelerini ifade edebilmenin mutluluğunu yaşıyordu.
İZFAŞ ve MARBLE
MARBLE İzmir 2024 Fuarını bana soruyorlar, ne olacak fuar programında diyerek, inanın bilmiyorum. MARBLE değil ama İZFAŞ’ın programının çok yoğun olduğunu görüyorum. 1. aydan başlayarak 7. ve 8. aylar hariç her 15 güne bir fuar sığdırmayı başaran İZFAŞ’ı bu başarısından dolayı kutlamak lazım. Bazı fuar şirketlerinin batmasıyla birlikte cazibesi artan İZFAŞ’ın başarılı bir yıl geçirdiğine kesin gözüyle bakıyorum. Bu anlamda Sayın Canan Karaosmanoğlu Alıcı’yı ve ekibini de tebrik ediyorum.
12 ay tam dolu olan İZFAŞ’ın MARBLE 2024 fuarı ise diğer fuarlardan ayrı olarak, ramazan ayı sonrasına bırakıldı. Doğru karar da buydu. Bu yüzden mart sonu, nisan başı geleneği değişerek, nisan ortasına alınan fuar tarihi ramazan bayramı sonrasına kaldı. Konuyla alakalı İZFAŞ’ı aradığımda çok yakın bir zamanda basın bülteni yayınlayacaklarını söylediler. Basın bülteni bize geldiğinde biz de sizlere çalışmalar hakkında bir bilgi verebileceğiz inşallah.
Genişletilmiş sektör istişare toplantısının da çok yakında yapılacağını ümit etmekteyim. O zaman detaylı bir bilgimiz olur ve biz de sizlerle gelişmeleri paylaşırız. Lakin hem mermer ve doğaltaş sektörü hem de diğer sektörler açısından zor bir yıl olacağı kesin. Umarım bereketli bir fuar yaşarız.