Hiç Bana Sordun Mu ?Turkuaz Gazetesi

21.11.2024 - 16:01

Hiç Bana Sordun Mu ?

Dilimizde “bildiğini okumak”  iyi güzel manada kullanılmaz.

“Bildiğini okumak”; fikir söz dinlememek, hangi gerçekle karşılaşırsan karşılaş gittiğin yolda inat etmek demek. Anlam karşılığına bakarsanız;

Hiç Bana Sordun Mu ?
Son Güncelleme :

18 Ocak 2021 - 12:14

“Herkes ne derse desin bildiği, istediği gibi davranmak”

“Bildiğini okumaya devam edersen, sonunda zarar görmen muhakkak olacak.”

Kısaca, bildiğini okuyan sonunda duvara tosluyor!

Kurak geçen bir yaz gününde cemaat Cuma namazı sonrası Camii imamı ile beraber kuruyan tarlalarını kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına gider.

Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yine!.

Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner, aradan bir kaç̧ gün geçer ve bir Allah dostunun yolu kasabaya düşer.

Kasaba halkı Allah dostunun yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler, ancak Allah dostu yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir halka…

Halk şaşkınlık ve merakla birlikte Allah dostunun ardına düşer, evleri dolaşmaya başlarlar.

3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar ve Allah dostu kapıdan içeri doğru seslenip ev hanesini dışarı çağırır.

İçerden orta yaşlarda üzeri yamalı bir kadın ve iki yetim kız çıkar.

Allah dostu hal hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğünü ve kadının da iki yetim kızıyla kaldığını öğrenir.

Allah dostu kadın ile hasbihal ettikten sonra küçük kızlara kendisinden istekleri olup olmadığını sorunca kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister.

Allah dostu hemen yanındaki cemaate evin damı için kiremit ve diğer kız için ayakkabı alınmasını buyurur.

Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra Allah dostu küçük kızlara “En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize” diye sorar!.

Kızlardan birisi, “Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah’tan yağmur yağdırmamasını isterim hep” der!.

Diğer kız ise, “Ben de Ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah’tan yağmur yağdırmamasını istiyorum hep” demiş!.

Allah dostu bu sözlerden sonra yanındaki cemaate dönerek, “Sadece Allah’ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce kendi kudretinizle birinin duasını yerine getirmediğiniz sürece duanız kabul olmaz eyy cemaat” diyerek meseleyi özetlemiş̧!.

Yani dostlar; bugün yaşadığımız sektörle ve ulusal krizin öncesi ve sonrası için yağmur duası yerine o Allah dostunun yaptığını yapmamız daha makbuldür. Asıl olanı dinlemek.

Dünya iş birliği dünyası

Tek başına hiçbir şey olmuyor

Doğaltaş sektöründeki tüm değerli çalışanlarımız, yıllardır emek verip ortaya koydukları marka değeri malum. Ama gelinen noktada bu ürünlerin piyasada daha çok yer edinmesi açısından geliştirilmesi, çeşitlendirilmesi ve katma değer katması gerekiyor.  Katma değer derken parayı kastetmiyorum. Çalışanlarımıza kalifiye değer alanları açmamız gerekiyor.

Onların mesleki yeterlilik, eğitim, staj alanları için, kişisel gelişimleri için tüm sektörlerle karşılıklı iş birliği yapmamız gerekiyor.

Doğaltaş sektörümüzdeki işletmelerimizde ürün ve üretimi koruyup, artırmak, kalite standartlarını yükseltmek, işçilik ile ilgili  zaman değer kayıplarını asgari seviyeye indirmek, üretim, satış, pazarlama, sevkiyat ve   başarılı bir şekilde yönetmek amacıyla sektörün emekçilerinin dinlenmesinde – iş birliği yapılması  önceliklerimizden olmalıdır.

Dünyanın Yüzde kırk ila yüzde elli rezervine sahip olmak ile Kudretli olunmuyor.

Sağlıkla kalın

Yusuf Kanat’ın diğer yazılarını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız