Madenlerin ve madencilerin Türkiye’nin gelecek hedeflerine ulaşmasında ilk sıralarda geldiğini ifade eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Türkiye hedefleri büyük olan bir ülke. Tarımdan sanayiye kadar her alanda ülkemizde gelişim hedefleniyor. Bu da ancak var olan kaynaklarımızın yani madenlerin üretime kazandırılmasıyla olur.
2040 yılına gelindiğinde bazı madenlere bugünden 15-16 kat daha fazla ihtiyaç duyulacak. Yani geleceğin inşasında madenler başrolde olacak. Türkiye olarak da buna göre hareket etmemiz gerekiyor.” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, 4 Aralık Madenciler Günü dolayısıyla madencilik sektörü ve gelecek hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
2022 yılı Ocak-Ekim dönemi ihracat verilerine göre Türkiye’nin toplam ihracatının söz konusu dönemde yüzde 15,4 artışla 209 milyar 450 milyon dolara ulaştığını ifade eden Rüstem Çetinkaya, yapılan ihracatın 5,4 milyar dolarlık kısmının ise maden ihracatından geldiğini dile getirdi. Maden sektörünün ilk 10 aylık ihracatının yüzde 12,07 artış gösterdiğini vurgulayan Rüstem Çetinkaya, “10 aylık dönemde ürün grubu bazında metalik cevherler ihracatı yüzde 4,07 artışla ilk sırada yer aldı. Metalik cevherler ihracatı 1,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Ürün grubu bazında ikinci sırada doğal taşlar yer aldı. Doğal taş ihracatındaki artış ocak-ekim döneminde yüzde 1,65 oldu ve 1,7 milyar doları aştı. Aynı dönemde endüstriyel minerallerdeki artış yüzde 28,16 olurken, ihracat miktarı 1,1 milyar dolara ulaştı.
Maden ihracatında en çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında ilk 10 ay sonucunda ilk sırada 1,1 milyar dolarlık ihracatla Çin yer aldı. İkinci sıradaki ABD’ye yapılan ihracat 543 milyon dolar olurken, üçüncü sıradaki Bulgaristan’a gerçekleştirilen ihracat 329 milyon dolar seviyesine geldi.” diye konuştu.
İhracatımızı Çeşitlendirmeyi Hedefliyoruz
Maden sektöründe yılsonu ihracatında beklentinin 6,6-6,8 milyar dolar seviyelerinde olduğunu kaydeden Rüstem Çetinkaya, “İhracatımız geçen yıla göre artacak olsa da son 2-3 aydır maden ihracatının hızında bir yavaşlama var. Bunun en büyük nedenlerinden biri Çin’de hala devam eden koronavirüs tedbirleri. Çin’deki durum, ülkeye yapılan ihracatta düşüşe neden oldu. Ayrıca ABD ve Avrupa’da resesyonun etkileri görülmeye başladı. Tüm bu sebepler birleşince ihracatta yavaşlama kaçınılmazdı. Eğer ana ihracat pazarlarımızdaki bu gelişmeler olmasaydı. Yıl sonu ihracatımızın 7,5 milyar dolar seviyelerinden olmasını bekliyorduk. Ancak İMİB olarak hem sektörümüzün ihracatını artırmak hem de istihdama daha fazla katkı sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hem yurt içi hem de yurt dışındaki organizasyonlara katılım gösteriyoruz. İhracatçımıza yeni pazarlar yaratarak ihracatımızı çeşitlendirmeyi hedefliyoruz.”
Gelecek İçin Kritik Madenler
Madenlerin ve madenciliğin ülkenin geleceğinde çok büyük bir yere sahip olacağının altını çizen Rüstem Çetinkaya, “Madencilik, ülkenin hammadde bağımsızlığını yakalamasında en önemli sektörler arasında yer alıyor. Madenlere gelecek yıllarda çok daha fazla ihtiyaç duyulacağı çok açık. Koronavirüs döneminde net bir şekilde gördük. Paranız olsa da ürüne, hammaddeye ulaşamıyorsunuz. Hammadde için en önemli kaynak da madenler ve madene duyulan ihtiyaç da her geçen gün artıyor. Örneğin; dizel bir otomobile göre elektrikli otomobillerde 6 kat daha fazla maden kullanılıyor.
Yapılan bir araştırmaya göre 2040 yılına gelindiğinde bazı madenlere bugünden 15-16 kat daha fazla ihtiyaç duyulacak. Gelecek için bakır, lityum, kobalt, nikel, alüminyum, grafit, silisyum gibi birçok mineral kritik olacak. Türkiye olarak da buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Yani geleceğin inşasında madenler başrolde olacak. Kobaltı ele aldığımızda dünyadaki en büyük kobalt kaynakları Kongo’da bulunuyor. Ancak kobaltın işlemesi Çin’de yapılıyor. Eğer hammadde konusunda bir kriz olursa ortada kalırız. Bu yüzden var olan kaynaklarımızı üretime kazandırmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Maden Sektörü Ülkenin Gelişimi İçin Çok Önemli
Maden sektörü olarak ‘önce insan, sonra çevre, sonra maden’ anlayışıyla hareket ettiklerinin altını çizen Rüstem Çetinkaya, “Türkiye’de madenler üzerinde oluşturulmaya çalışılan olumsuz bir algı var. Ancak biz bunun doğru olmadığını her platformda dile getiriyoruz. Madeni biz tarımdan ayrı düşünmüyoruz. Hatta tarımı ilk sıraya alıyoruz. Tarım sektörü ile birlikte hareket etmek istiyoruz.
Maden sektöründe yaşananları basına, sivil toplum kuruluşlarına, çevreci kuruluşlara göstermek, beraber hareket etmek istiyoruz. Tarımı önceleyen, tarımı sahiplenen önceliği insan olan bir politika ile hareket ediyoruz. Maden sektörünün ülkenin gelişimi için çok önemli olduğunu söylüyoruz. İşte bu yüzden madenlerin ve madenlerde çalışan ülkenin geleceğini inşa eden madencilerin seslerinin daha çok çıkmasını amaçlıyoruz. Maden sektörünün ve madencilerimizin Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için vazgeçilmez olduğunu tüm kesimlere yorulmadan anlatmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle madencilerimizin 4 Aralık Madenciler Günü’nü kutluyorum.” diye konuştu.
