MADENCİLERİN KORKULU RÜYASI BÜROKRASİ, ARTIK GÖZÜ BAKANLARIN KOLTUĞUNA DİKTİLER.
Ankara bürokrasisi bir süreden beri, işleri çözülür değil, çözülemez hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Son kurbanda muhtemelen Tarım ve Orman Bakanı olacak. Elbet teki bu sadece ormanda değil Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığında da durum çok farklı değil.
Aşağıda biraz sonra değineceğim konu madenciliğin önüne kara bir duvar örmektedir.
İşleyen bir sistemi, işlevsiz hale getirmek için tek bir harf tek bir kelime yetiyor. Maden işleri bakanı Sayın Hılmi Güler döneminden bu tarafa madenciliği koruma amaçlı yapıldığı öne sürülen, tüm genelgelerde bürokrasinin şeytani aklı ile karşı karşıya kalmaktayız.
Dedim yaaa…
Bu şeytanın bile aklına gelmeyecek zeka küpleri, sitemi hem siyasetçinin elinden, hem de işletmecinin elinden alarak, kendilerini vaz geçilmez yapıp adata işletmeciyi haraca bağlamaktadırlar.
Elbet teki koskoca Bakan oradaki tek bir kelimedeki inceliğe dikkat edecek kadar vakti yoktur, elbet teki bürokratına güvenip imzayı atacaktır, peki madenci ne olacak, ne olacağını söyleyeyim, oradaki tek kelimelik ayak oyunuyla milyarlarca yatırım yapan madenciyi karşısında el pençe divan durduracak.
Allah aşkına şu kıvrak zekaya bakın eski kanunda VERİLİR ibaresini yeni kanunda VERİLEBİLİR diyerek değiştirmenin bu ülkeye getireceği zaman kaybı, ve esaretini anlatabiliyor muyum bilmiyorum. Buradaki VERİLEBİLİR ile VERİLİR arasındaki fark, yani VERİLEMEZDE anlamına geliyor, kim vermez elbet teki ilgili bürokratın keyfine kalıyor. Artık bunların gönlünü etmek için arkasında mı gezersiniz, yoksa saatçilerde mi gezersiniz varın siz hesap edin.
Yeter………yeter ……… artık oynadığınız oyunlar.
Çekin o pis ellerinizi iş insanlarının yakasın dan Tarım ve Orman Bakanlığı nın bürokratları bir taraftan, Enerj ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının bürokratları bir taraftan MADEN KANUNUNU KEVGİRE çevirdiniz.. işleyen sistemi işlevsiz hale getirdiniz, el insaf yahu.
Genelgeyle yapılan değişikliklere artık yetişemez olduk, sizin hiç mi işiniz gücünüz yok, birazda sahaya inin bakın madencinin haline, gözünüz mü var anlayamadım gitti.
Maden harçlarının artırılması, orman bedelleri, zeytincilik kanunu, ağaçlandırma bedelleri, bir taraftan rehabilite yapılmış maden sahalarında bile ayak oyunları devam ediyor.
AKLA BAK AKLA.
Üç kapalı orman sahaları, iki kapalı orman sahaları hatta rehabilitasyonu tamamlanmış sahalar bile bu şeytani akıllılar tarafından bürokrasinin inisiyatifine bırakılmak isteniyor.
Bakın oradaki cümle nasıl VERİMLİ ORMAN ALANLARI, ifadesiyle Tarım ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Diyerek yapılan değişiklik madencinin nefes borusunu kesmektedir.
Be kardeşim üç kapalıda olsa, iki kapalıda olsa, bir kapalıda olsa bu madenci sana orayı rehabilite edipte teslim ediyor, o zaman niye gölge ediyorsunuz, gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz,
2014 – 1 Genelgesi ile Muhafaza ormanları madenciliğe kapatılmıştı. Danıştay tarafından bu genelge iptal edildi ve madenciliğe rahat bir nefes aldırdı. Çok uzun sürmedi şimdi kanunla yine madenciliğin nefesi kesilmektedir.
Siz bu şeklide bağlı bulunduğunuz bakanların kellesine oynuyorsunuz, Hiç mi insafınız yok, hiç mi düşünmezsiniz. Bu ülkeye faydadan çok zarar verdiğinizi bir düşünün, Ne bu doymazlığınız?
Nedir bu iş bilmezliğiniz?
Nedir bu aç gözlülüğünüz?
Ne yapacaksınız tüm madenlere ortak mı olacaksınız, vallahi verelim, sıfırdan başlayıp alın işletin bu bu maden sahalarını da görelim sizin maharetinizi, Madem bu kadar yeteneklisiniz, madem bu genelge ve değişiklikler illaki gerekli, hadi bir maden sahası da siz işletin de, bizde sizi örnek alıp arkanızdan gelelim. Ve hepinizden tek tek özür dileyeyim.
Hadi yapsanıza baştan sona kadar bir müracaat, hadi girsenize bir ihaleye, Hadi işletsenize bir maden sahası göreyim sizi.
Yapmayın beyler, yapmayın, sizin vazifeniz işi kolaylaştırmak, sizin vazifeniz işi yokuşa sürmek değil, bu ülke hepimizin, bu madenci üretecek ki sizde nefes alın bizde nefes alalım.
Masa başında karar almayla olmaz beyler, varsa aranızda babayiğit inin sahaya da alın terinizi görelim, Elbet teki dürüst bürokratlara ve siyasetçilere sözümüz yok amma aymazlara da pabuç bırakmaya niyetimiz yok.
Bakın değiştirilmek istenenleri aynen yayınladım, cevap hakkınız da baki, ama madenci yalnız değil artık, bu gazete hükümet ve muhalefetteki herkese gönderilecek, Sayın bakanlara da özel yollanacak, dedik ya, gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz.
Milyarlarca yılda oluşan madenlerin konum olarak yerinin değiştirilmesi mümkün değildir. Bu madenleri kime bırakmayı düşünüyorsunuz. Bu madenleri çıkarıp insanlığa faydalı hale gelmesi neden zorunuza gitmekte.
Oysa gelişen teknoloji, mühendislik ve imkanlar çerçevesinde bir kaç yıl içerisinde verimli ormanlar kurmak mümkündür. Biz demiyoruz ki ormanları katledelim. Zorunluluk karşısında alınan madenlerin alanları rehabilite ediliyor. Etrafımızda bir çok örnekleri mevcut
Hoşcakalın dostcakalın.
Not : Önümüzdeki günlerde Mapeg teki birkaç bürokrat tarafından, maden sahalarına önce izin verilip, sonra ehli keyf bir şekilde iptal edilen maden sahasını ve mahkeme sonuçlarını kaleme alacağız.
Yüreğinize kaleminize sağlık.