İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) seçimleri yaklaştıkça adaylık açıklamaları da arka arkaya gelmeye başladı. Henüz seçim atmosferine tam anlamıyla girilmeden yaşanan bu aday bolluğu, sektör dinamiklerinin ne denli hareketli olduğunu ortaya koyuyor.

Öyle ki, İMİB seçimleri bu kez sadece bir yarış değil, aynı zamanda sektörel temsilin kimler eliyle şekilleneceği sorusunun cevabını da arıyor.

Hafızaları Tazelemekte Fayda Var.

Adaylığını ilk açıklayan Ali Kahyaoğlu oldu.

İMİB’e ilk adaylığını açıklayan isim, sektörün yakından tanıdığı ve geçmişte de başkanlık yapmış olan Ali Kahyaoğlu oldu. 2001 yılında, kamuya ait bir maden firmasından başkanlığı alarak sektöre kazandıran ilk sivil isimdi. Ebetteki bu değişim hiç kolay olmadı.

Ali Kahyaoğlu döneminde sektör kendini ifadelendirirken, kimlik kazanımları ve dünyaya açılan kapılar, fuarlar, sempozyumlar ve buna benzer bir çok tetikleyici projeyi de sektöre alternatif olarak sundu.

Onun ardından yönetime aldığı birçok isim de sırasıyla başkanlık görevine geldi: Merhum Mehmet Özer, ardından Ahmet Keleş, daha sonra Aydın Dinçer ve nihayetinde Rüstem Çetinkaya.

Sektördeki gelişmeleri yakından takip eden Ali Kahyaoğlu sektörle bağını hiç koparmadı ve adaylığını resmen açıklayarak göreve talibim dedi.

İMİB için adaylığını açıklayan ikinci isim Ali Emiroğlu

Sürpriz etkisi yaratan bir diğer aday ise Ali Emiroğlu. Yıllarca Türk Madenciliği Dernek başkanlığı,  Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı  Başkan yardımcılığı ve TÜMMER gibi kurumlarda aktif görevler üstlendi.

Daha çok madencilere yakınlığı ile bilinen Emiroğlu, Altın madenciler derneği ile de yakın ilişkilerini korumaktadır. Daha çok maden sektörüyle derin bağlar kurmuş bir isimdir.

Son dönemde ise sosyal medya üzerinden yaptığı sektörel paylaşımlar da mermer sektörüne ağırlık verse de, bulunduğu konumlar genelde madencilik lobisi üzerine ağırlıklı olmaktaydı.  Emiroğlu’nun adaylığı, belli başlı lobiler tarafından da yakından takip edilmektedir.

İMİB için adaylığını açıklayan üçüncü isim Muhammed Salih Yıldız

Sürpriz isimlerden biri ise genç ve enerjik duruşuyla dikkat çeken Muhammed Salih Yıldız oldu. MÜSİAD camiasından gelen Yıldız, uzun zamandır mermer sektörünün içindeydi ve adaylık açıklamasında sektördeki kronik sorunlara açıkça değindi.

Orman bedellerinden ruhsat süreçlerine, iç maliyetlerden ihracat rekabetine kadar birçok soruna çözüm önerisi sundu. Sektörün nabzını tutan ve bu yükün sorumluluğunun farkında olduğunu gösteren bir profil olarak karşımıza çıktı ve adaylığını açıkladı.

Bu gün tarihi itibari ile son olarak Metin Çekiç

İMİB Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Metin Çekiç de adaylığını açıkladı ve güçlü bir vizyonla sahneye çıktı. Katma değerli ürün, markalaşma, inovasyon, Ar-Ge yatırımları, fuarlarla tanıtım atağı, dijitalleşme ve ihracat çeşitliliği gibi başlıkları ön plana koyarak; sektörün sadece ham madde satışıyla değil, dünya markası olabilecek bir yapı ile yol alması gerektiğini vurguladı. Ayrıca şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir yönetim modeli vaat etmesi, adaylık yarışında onu güçlü bir konuma taşıyor.

Rüstem Çetinkaya’nın başkanlığı süresince birlik ciddi anlamda bir dinamizm kazandı. Ancak malum süreçler sonrasında başkanlık görevini vekâleten Eyüp Battal yürütürken, aynı yönetimde başkan yardımcılığı görevini yürüten Metin Çekiç de adaylığını açıklayan isimler arasında yerini aldı.

Ege Cephesi Sessiz Ama Güçlü

Tüm bu hareketlilik İMİB cephesinde yaşanırken, Ege İhracatçı Birlikleri’nde ise sessizlik hâkim. Bu sessizliğin temelinde ise Afyonkarahisar’ın tavrı yatıyor. Uzun süredir sektöre damgasını vuran bu şehir, süreci istişareyle yürütmeye kararlı.

Afyonkarahisar İscehisar Mermerciler Derneği’nin yeni başkanı Remzi Özcan, yaptığı açıklamalarda ortak akıl vurgusu yaparak geniş kapsamlı istişare toplantılarına hazırlandıklarını yapmakta.

Bu süreç tamamlanmadan Ege’de adaylık açıklamalarının yapılmaması, Afyonkarahisar’ın bu seçimlere tüm egeyi kapsayacak blok halinde girme hazırlığında olduğuna işaret ediyor. Geçmişte İbrahim Alimoğlu’nun liderliğinde birçok Afyonlu firmanın Ege Birliklerinde aktif görev aldığı düşünülürse, ortaya çıkacak tablo sektör adına oldukça belirleyici olabilir.

Sonuç Olarak

Demokrasi gereği herkesin aday olma hakkı var. Ancak bu kez seçim sadece “kimin başkan olacağı” değil, aynı zamanda sektörün hangi vizyonla yönetileceği sorusuna da cevap arıyor.

Gerek İMİB, gerekse Ege İhracatçı Birlikleri’nde yaşanacak gelişmeler, Türk doğal taş ve madencilik sektörünün önümüzdeki birkaç yılını doğrudan şekillendireceği muhakkaktır..

O yüzden bu seçim süreci sadece bir yarış değil, aynı zamanda sektörün geleceğine dair bir referandum niteliğindedir.