Sektörümüzü yakından ilgilendiren ve uluslararası marka değeri kazanan Marble İzmir fuarımız yıllardır kötüye gitmekteydi.
Sektör temsilcilerinin uyarılarına kulaklarını tıkayıp dikkate almayan yöneticilerin isimleri şimdi ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının manşetlerinden düşmez oldu.
Marble fuar katılımcılarına yolunacak kaz değildir dememize rağmen, fuar zamanı fiyatların ayyuka çıkmasına seyirci kalınması bizleri de, sektörü de derinden üzmekteydi.
Neredeyse İzfaş’ın 365 günün tüm maliyetini mermer sektörüne yükler gibi davranılması ve birçok fuar kötüye giderken, altı ay içinde üst üste iki fuar düzenlenerek katılımcılara zor günler yaşatılması, uluslar arası müşteri portföyüne dikkat edilmemesi, bazı fuarların fiyatlarının yarı yarıya düşük olmasına rağmen, mermer sektörü ne uygulanan fahiş fiyat uygulamaları, hatta adaletsiz yer dağılımları, indirme bindirme ücretlerinin yüksekliği sektörü canından bezdirmişti.
Buna rağmen kendini bilen birkaç sivil toplum örgütü İzfaş yönetimini uyarmış ama bu uyarılara kulaklar tıkanmıştı. Sabırla fuarın zarar görmemesi için uğraşan sektör temsilcilerinin tüm gayret ve çabaları yanlış yönetimler ve yanlış yöneticiler yüzünden havada kalıyordu.
Şirket milyonlarca lira zarara uğratıldığı gibi, milyonlarca lirada borçlandırılmış.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı gereğini yaptı, danışmanını görevden alırken, Genel Müdürünün de istifasını istedi.
Sayıştay müfettişi adım adım iz sürerek usulsüzlükleri sergilerken, sabah gazetesi muhabirlerinden usta gazeteci Ertan Gürcaner tarafından haber sabah gazetesi manşetlerinde yer buldu.
Sayıştay incelemesinde İzfaş’taki para trafikleri gözlem altına alınırken, birçok şirket ve sivil toplum örgütün de yöneticilik yapan şahıslarda da endişeli bir bekleyiş başladı.
Elbette ki bu haberler ve bu yaptırımlar yıllarca emek veren bizleri ve sektör temsilcilerini derinden yaralamıştır. Yurt dışından gelecek misafirlere ve yurt dışı tanıtımlarına harcanması gereken paraların, birkaç kişinin özel harcamalara harcanması bizleri de derinden üzmüştür.
İzfaş’ın Son Danışma Kurulu toplantısına basın davet edilmemişti.
Birçok danışma kurul toplantısına davet edilen ve sektörün sıkıntılarını dile getiren basınımız, Marble fuarının son danışma kurul toplantısına davet edilmemişti. Özellikle Turkuaz Gazetesi olarak İzfaş Genel Müdürlüğünde basınla ilgili birimini arayıp, basın davetli mi değil mi diyerek sormuştum.
Yetkililerle görüşüp bize geri dönüş yapan ilgili birim, danışma kuruluna basın alınmayacak cevabını verdi.
Aynı gün Tümmer Yönetim Kurul toplantısı vardı, Hatta Ege ihracatçı Birliklerinin programı olan ‘İhracatın Yıldızları’ programı da vardı. Bu yüzden İzmir de bulunmaktaydık. Yani katılmamamız gibi bir durum söz konusu değildi.
İzmir’de olmamıza rağmen verilen cevap nedeniyle Bizde İzfaş’tan tek bir yetkiliye ulaşamadan, İhracatın yıldızları programına katılarak geri dönüş yapmıştık.
Allah var kapalı kapılar arkasında yapılan bu toplantıyı çok merak etmiş ve toplantıya katılan arkadaşlardan bir kaçıyla da sohbet etmiştim. Bu sohbeti yapan arkadaşım konuşulan ve yapılan toplantıdan gayet mutsuz ve ümitsizdi.
Hatta kendisinin fuara katılmayacağını bile belirtmişti. Çok üzülmüştüm çok. Ama görüyorum ki üzülmekte haklıyım. Birileri sektörü unutmuş ve kişisel menfaatleri öne çıkararak konuşulanları duymaz olmuşlardı. Umarım bu durum düzelir. Umarım yapılan hatalara geri dönülmez, çünkü Marble Fuarı kişisel menfaatinden çok daha kıymetli.
Fakat yaşananlara bakacak olursak İzmir büyükşehir Belediye Başkanı Cemil TUGAY hata yapanı affetmeyecek. İşte TUGAY başkanın bu duruşu içimizdeki umudun kaybolmamasına en büyük etkendir.
İsterseniz İzmir basınında ve sabah gazetesinin haberlerine bir göz atalım.
https://www.sabah.com.tr/gundem/2024/11/13/izmirdeki-israf-muduru-de-goturdu
Evet sevgili okurlarımız bizler yaşanan hadiseleri gözler önüne sermekteyiz, şahsi menfaatler için toplumsal menfaatleri göz ardı edenler, eninde sonunda ortaya çıkmaktadır. Adaletin ve hakkaniyetin olduğu her yerde mutluluk vardır. Umarım mutlu fuarlar ve mutlu günler sizleri bekler hoş cakalın dost çakalın.
