Doğal taş sektöründe dünyanın en önemli buluşmalarından olan MARBLE İZMİR Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 30 Mart- 02 Nisan 2022 tarihlerinde kapılarını 27. kez tüm dünyaya açıyor. Binlerce doğal taşın ve özel taş makinelerinin sergileneceği, sektörün önemli isimlerinin katılacağı etkinlikleriyle merakla beklenen 27. MARBLE İZMİR Fuarı, Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerinden gelecek sektör profesyonellerini fuarizmir’ de ağırlayacak.
Yaklaşan fuar tarihi ile birlikte sektörün merak ettiği konuların yer aldığı röportajımızı, mermer ve doğal taş sektörünün lokomotifi olan İzfaş sorularımızı yanıtladı. Sektör sordu İzfaş Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı cevapladı.
TR: Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Öncelikle bütün sektörümüzü saygıyla selamlıyorum. Sizlere de tekrardan hoş geldiniz demek istiyorum.
Ben Canan Karaosmanoğlu Alıcı, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ve Sosyoloji bölümleri çift anadal programından mezun oldum. Belçika’da K.U. Leuven Üniversitesi’nden Avrupa Birliği Siyaseti konusunda yüksek lisans derecesini aldıktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. 2011-2019 yılları arasında Brüksel’de Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği Uluslararası İlişkiler Koordinatörü olarak görev yaptım, son 3 yıldır da İzfaş Genel Müdürlüğü görevindeyim.
TR: Biz gelmeden hemen önce bir lansman tanıtımındaydınız. Bu tanıtıma, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katıldı. 2022 yılında İzfaş 31 fuara imza atacak. Bu da 10 güne 1 fuar demek oluyor. İzfaş Marble 2022’ye çok farklı mı girecek? Bu farkı İzmir halkı ve doğal taş sektörü nasıl hissedecek? Bunun yansıması nasıl olacak?
İzfaş 2022’de yapacak olduğu fuarlarının lansman toplantısını bugün yaptık. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, Esnaf Sanatkârlar Odaları Başkanımız Sayın Zekeriya Mutlu, İzfaş Yönetim Kurulu Üyesi de olan ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanımız Mahmut Özener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Sayın Ender Yorgancılar konuşmalarını gerçekleştirdiler.
2022 yılında İzfaş fuarlarını ve misafir fuarlarımızı; bu alanda düzenleyeceğimiz 31 fuarımızın tanıtımını gerçekleştirdik. Tabi bu fuarların arasında en büyük olan Marble İzmir fuarımızdır. Bu sene 30 Mart- 2 Nisan arasında 27 kez mermer fuarımızı gerçekleştireceğiz. Heyecanlı ve yoğun bir çalışma içerisindeyiz.
Geçtiğimiz hafta cuma günü danışma kurulu toplantımızı da gerçekleştirdik. Bizim operasyonel süreçlerimiz İzfaş’ın her zamanki profesyonelliği ve titizliği ile tüm hızıyla ve eksiksiz olarak devam ediyor. Mart ayı sonunda umarım güzel bir havada katılımcılarımızı, ziyaretçilerimizi ve sektörümüzü yine büyük bir mutluluk ve gururla İzmir’de ağırlayacağız.
TR: Çin’deki Xiamen fuarı ileri bir tarihe atıldı. Bu marble’ ın bir segment önünü açtı. Uluslararası arenada doğal taş sektörünün en iddialı fuarlarının ilkini Ağustos ayında yaptınız, Mart ayında da ikincisini yapmak için hazırlıklarınız tüm hızıyla devam ediyor. Bu konuda düşüncelerinizi alabilir miyiz?
26.Marble İzmir fuarımızın normal tarihi olan Mart sonu Nisan başı tarihlerinden covid-19 sebebi ile fuar tarihinde değil; Yapılan danışma kurulu kararıyla Ağustos ayında düzenlemek için karar aldık. 26. Marble İzmir fuarının kapılarını 25 Ağustos’ta açtık. Daha kısıtlı bir katılım oldu, çok nitelikli ziyaretçi geldi.
Ağustos ayında bu fuarı düzenlemek gerçekten hem İzfaş açısından hem de sektörümüz açısından çok büyük bir cesaretti. Buradan öncelikle sektörün değerli başkanlarına da teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Aynı zamanda alım heyeti konusunda destek veren İMİB, EİB, BAİB, DENİB gibi kurumlarımıza ve başkanlarına da çok teşekkür etmek istiyorum.
Çok nitelikli ziyaretçinin olduğu, katılan firmaların gerçekten ciddi ticaret yaptıkları bir fuar geçirdik. Tabi ki ağustos ayının sonunda pandemi koşullarından dolayı, Çin kapalıyken, Hindistan kapalıyken, İran kapalıyken bu fuarı gerçekleştirmek bizlerde müşteri bulabilecek miyiz? satın almacı gelecek mi? şeklinde tereddütlere sebep olmuştu. Sektörümüz yine el birliği ile güç birliği ile fuarımızı verimli ve başarılı bir şekilde geçirdik.
Xiamen fuarının ertelenmesi haberi doğru. Şu anda biz her zamanki tarihimizde Mart sonu- Nisan başında yapıyoruz. Tabi fuarımız için Çin önemli bir alıcı, fakat biz geçen sene Çin tamamen ülkemize kapalıyken yine de verimli bir ziyaretçi satın almacı profilini İzmir’e getirerek, Çin olmadan da bu işin olacağını adeta ispatlamış olduk sektörümüzle beraber.
Şunu da ifade etmek isterim ki Marble İzmir fuarı hem sektörümüzün hem İzmir’imizin hem de ülkemizin gururudur. Bu fuarımız nitelik açısından çok iyi bir trend ’de. Fuarımız büyüdükçe sektörümüz büyüyor, sektörümüz büyüdükçe fuarımız büyüyor. Xiamen fuarının tarihi ne olursa olsun, bizim fuarımız ve sektörümüz çok güçlü diyorum.
TR: Bu konuda gerçekten çok iddialısınız; bir şeyi yapacağım dediğiniz zaman yapıyorsunuz, bu güç nereden geliyor?
Bu güç özellikle şuradan geliyor, burası bir kamu kurumu kâr amacı gütmüyoruz. Sektörlerimiz için çalışıyoruz ve kamu kurumu olmanın verdiği sorumlulukla, gayretle ve ekibimiz ile çalışıyoruz. 300 kişilik profesyonel kadrolu personelimiz var. Dünyaya, ülkemize, kentimize ve sektörlerimize özel bir fuarcılık şirketinin bakış açısı ile bakmıyoruz.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir iştirak şirketi olması, aynı zamanda yönetim kurulumuzda şehrin tüm ekonomik liderlerinin oturuyor olması bize bu gücü veriyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in uluslararası bir vizyonu var ve bunu biz fuarlarımızı da uluslararası arenada daha nitelikli hale getirmek için kullanıyoruz.
Aynı zamanda diğer yönetim kurul üyelerimiz, sektördeki liderlerimiz, sektör başkanlarımız bunların hepsinin çok olumlu katkıları oluyor. Aslında biz burada çok önemli bir kurumsal güç birlikteliği yapmış durumdayız. Böyle bir ortam Türkiye de başka bir fuar şirketine bugüne kadar nasip olmadı. Çok şanslıyız, bu şansı kullanmaya en iyi şekilde sonuçlar üretmeye gayret ediyoruz.
TR: Tunç Soyer lansman toplantısında bir açıklama yaptı. Bu açıklamada İzfaş’ın karlılığını düşünmediğini fakat İzmir’in karlılığını en ön plana aldığını gözlemledik. İzmir ihracatçı iller arasında ilk dörde girdi. İzfaş zarar etse bile aslında burada ön planda olan, İzmir’in ihracat rakamlarını yükseltmesi ve İzmir esnafına ve toplumuna yansıması olarak görüyoruz.
Galiba bu güç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının da yadsınamaz bir katma değeri olduğuna kanaat getiriyorum çünkü lansmanda Esnaf Odası, Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri olsun sanki şehir bütünleşmiş. Bu şehrin sevgisi İzfaş’ a yansıyor mu?
Kesinlikle çok doğru bir noktaya değindiniz. Hem bu şehir için hem de bu şehirde kalmamak üzere bütün ülkemiz için, bütün sektörlerimiz için, operasyon yürüttüğümüz bütün fuarlar için ortak gaye, ortak amaç ekonominin büyümesi, refahın artması. Ocaklardan çalışan emekçilerden tutun da en ücra ülkelere operasyonu yürüten, ihracatı yürüten şirket sahiplerine kadar bu pastanın büyümesi, bu ülkenin insanların daha müreffeh ve huzurlu yaşaması. Dolayısıyla bizim gayemiz ekonomiyi büyütmek ve herkesin kazandığı sektörler için katkımızı koymak. Şu anda İzfaş kurumsal birlikteliğinde bu ortak gayeye ulaştığımız için daha hızlı yol alıyoruz diye düşünüyorum.
TR: Geçtiğimiz günlerde güzel bir toplantı gerçekleşti İstanbul İhracatçı Birlikleri, Ege İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin ortaklaşa düzenlemiş oldukları Madencilik Çalıştayı vardı. Siz aynı zamanda İzfaş olarak bu tür çalıştaylarda, sempozyumlarda ve STK’ların diğer organizasyonlarında aktif rol oynuyorsunuz ve aynı zamanda itici kuvvetsiniz. Çalıştayın verimliliği hakkındaki düşüncelerinizi de alabilir miyim?
İstanbul’da düzenlenen Hayatımız Maden çalıştayından bahsediyorsunuz. Biz de kurumsal olarak seve seve katıldık. Öncelikle bu doğal taş sektörünü bir araya getiren her türlü etkinlik gerçekten verimli sonuçlar üretiyor. Madencilik sektörünün ekonomiye katkısı çok büyük ama aynı zamanda bunun çevresel etkileri, doğa ile uyumu, atıkların durumu gibi bizim de gerçekten kamusal sorumluluğumuzda yakından takip ettiğimiz ve olumlu sonuçlara faydası dokunmaya çalıştığımız ve yürüttüğümüz çalışmalarımız da oluyor.
Geçtiğimiz hafta cumartesi İstanbul’da düzenlenen hayatımız maden çalıştayın da bor minerali ile ilgili değişik açılımlar vardı; onları takip ediyoruz. Doğa ile uyum konusundaki sürdürülebilirlik hakkında çalışmaları takip ediyoruz. Bizce çok verimli bir çalışma oldu.
Biz de benzerlerini fuarlarımızda yapmaya gayret ediyoruz. Bunlardan bir tanesi Türkiye’de taşın ihracatı adına, doğal taş ihracatının katma değer ile buluşabilmesi adına işin tasarım boyutunun ciddi oranda geliştirilmesi konusunda bir değişik tasarım yarışmamız var. Bu yarışmaya yoğun ilgi de oluyor ve tasarımcılarımız da o yarışmadan çıkıyor. Bu konuda biz de destek vermeye gayret gösteriyoruz. Onun dışında Dünya Taş Zirvesini düzenliyoruz. İki yılda bir düzenlediğimiz bir taş kongremiz var. Sektörümüz adına biz de benzer çalışmalara ev sahipliği yapmaya gayret gösteriyoruz.
TR: Geçtiğimiz yıl pandeminin etkileri ister istemez bütün sektörleri etkiledi. Marble burada bir duruş sergiledi. İlk fuarı düzenleyen kurum gibi, bir riski göze aldınız. Alnınızın akıyla da çıktınız çünkü pandemi şartlarına, kurallara uyulması, Sağlık Bakanlığından izin alınması, sektörün buna hazır olması, uluslararası misafirlerin ve toplu katılımcıların gelmesi ve gitmesi gibi bunların hepsi bir riskti. Bu riskleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Marble iyi bir ekip mi? Kendinizi ve ekibinizi başarılı buluyor musunuz? Doğru yaptığınızı düşünüyor musunuz?
Öncelikle bu sadece İzfaş ekibiyle olabilecek bir çalışma değil. Birlikte bir marble ruhu var diyebilirim; katılımcılarımızla, her sene ziyarete gelen ziyaretçilerimizle, sektörel birliklerimizle, Tümer’le, onun dışında ihracatçı birliklerimizle, Türkiye madenciler derneğimizle, katılımcı firmalarımızla, hepsiyle otak ruh var.
Çünkü marble hikayesinden bugünden düne gelişmedi. 27 senelik bir hikaye hatta evveliyatına bakacak olursak 35 senelik bir emek var. Bugün baktığımızda firmalarımızın çoğu 25 senedir bu alanlara gelip ürünlerini sergileyen, neredeyse bizimle aile olan firmalar. Onlar bizim misafirimiz ve her sene misafirimiz. Ortak bir ruh var diyebilirim.
25 Ağustos’ta fuar düzenlemek cesaret işiydi. Koridorların bomboş olacağı düşünülüyordu; top ve tavla oynanacağına dair spekülasyonlar vardı. Biz iyi bir ziyaretçi çalışmasıyla, kurumlarımızın da desteği ile yan yana stantların birbirlerine merhaba demeye vakit bulamayacağı başarılı bir fuar geçirdik. Bu yüzden ben katılan ve İzfaş’la beraber bu cesareti gösteren bütün firmalarımıza tekrar teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Çünkü biz kapıları kapatmadık, o cesareti gösterdik. Ama mesela xiamen fuarı 2 senedir yerel yapılıyor, bu sene de nasıl olacağı belli değil. Biz iyi ki o cesareti göstermişiz, çok güzel bir fuar oldu, firmalarımız ticaretini yaptı ve ihracatlar yaptı.
TR: D holünde ve açık alanda olan makine ve teknoloji üreten firmalarımızla İzfaş bir türlü bayrağı uyuşmamıştı, ta ki Ağustos’taki fuara kadar.
Siz büyük bir cesaret göstererek ekibinizle birlikte, C holüne yabancı katılımcılardan önce makinacılara öncelik tanıyarak makinacıları yerleştirdiğiniz. Bundan sonrada devam edeceğini belirttiniz. Bu yıl fuarda makinacılar C holünde mi yer alacaklar? D holünden C holüne geçen makinacıları veya sarf malzemesi üreten firmaların durumları hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ağustos ayındaki fuarda dediğiniz gibi makinacılar C holündeki yerini aldı. Bu konu İzfaş ile sektörün arasında bugüne kadar kanayan bir yara idi. Biz bu çadır olayını kaldırmaya ortak bir irade gösterdik. Hatta yeni bir hol inşaatı konusunda girişimlerimiz oldu. Fakat İzmir’in pandemiden sonraki yaşadığı deprem, Büyükşehir Belediyesi’nin depremden sonra mecburiyetten dolayı öncelik gösterdiği tablonun sıralaması değişti ve inşaat ötelendi. Bizde buna çözüm üretmeye gayret ettik.
Şimdi diyoruz ki; C holü yıllara sabit bir şekilde makine ve üretim teknolojileri holü olacaktır. Çünkü fuarımızın adı Marble İzmir Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı. Teknoloji de bizim ayrılmaz bir parçamız. Zaten Türkiye’de doğal taş sektörün de ihracat arttıkça makineye olan ihtiyaç da artıyor. Şu an gerçekten çok iyi yerlerde firmalarımız da var. Onlara da bu fuarda bir ihracat mecrası sağlıyor olmak, onların konforlu fuar geçirmesi de bizim öncelikli görevimiz.
Geçen sene dediğiniz gibi makine üreticilerini C holünde misafir etmeye başladık. Yabancı katılımcıları C holünden çıkararak bu sene de C holünde yine daha büyük bir alanda ağırlayacağız. Bundan sonraki senelerden itibaren de C holünü teknoloji holü olarak adlandıracağımızı buradan duyurabiliriz.
Zaten geçen sene de DOTEK Başkanımız Ömer Bey ile bir basın açıklaması da yapmıştık fuar esnasında. Orada güzel bir gelişim de oldu. Eylül ayında DOTEK de bizim fuardaki partnerimiz olan Tümer’e üye oldu.
Fuar ve sektör zaten bir. Bu fuar sektörün fuarı, burası sektörün evi, sektörümüzün mecrası. Dolayısıyla makine üreticileri, sarf malzemesi üreticileri bunun ticaretini yapan katılımcı firmalarımız da doğal taş üreticileri kadar bizim asli unsurumuz.
TR: Geçen sene gerçekten zor bir süreç yaşandı. Ağustos’ta fuara katılan firmalara bir indirim uyguladınız, fakat bu sene fiyatlarda dolara endeksli bir artış söz konusu oldu. Yaşam şartlarında ki ağırlaştığı gibi İzfaş’ın da fiyatlarında bir oynama söz konusu oldu.
İzfaş geçen sene katılmayıp da haklarını korumak isteyen firmalara yapılan fiyat artışında indirim söz konusu mu? Bu konuda sektöre bir açıklık getirir misiniz?
Öncelikle şunu söyleyeyim 150 firmamız dışarıda sırada bekliyor. Hep söylediğimiz kamusal sorumluluk meselesi yüzünden bunun sebebiyle, bizim sektörde mümkün olan en fazla sayıda firmaya hizmet veren bir kamu kurumu olmamız lazım. Şu anda sadece yerli üreticiden, yerli firmalardan 150 firmamız fuarda yer almak üzere yer talebinde bulundu ve sırada bekliyor.
Ben inanıyorum ki 2022 yılı mart sonu yapılacak olan fuarımızda yaklaşık 1100 firmamızla ful kapasiteli olarak açılacaktır; şu anda gidişat bunu göstermekte. Biz A ve B hollerinin yerleşimlerine başladık. Onların yerleşimlerini bitirdikten sonra da peyderpey eğer kalan yerimiz olursa yeni firmalarımız da fuarımızda yer alacaktır.
Yabancı katılımcı talepleri de var, fakat yerimiz olmadığı için çok limitli yabancı katılım alabiliyoruz. Uluslararası bir fuar olduğu için yabancı katılımcıların da olmasını arzu ediyoruz. Geçen seneki durumu danışma kurulumuzda da izah ettik.
Geçen yıl 2021 fuarı aslında 2020’nin ertelenen fuarı gerçekleştirildi. 2021 fuarı 2019 yılında ilan edilen 2020 fiyatlarına bir kuruş dahi zam yapmadan hiç zam yapmadan 2021 yılında aynen uyguladık.
Yani iki sene geçmesine rağmen yönetim kurulumuzun aldığı kararı sektöre destek vermek anlamında aldığı kararı uyguladık. 2021 yılında katılan firmalarımızın herhangi bir zamla karşılaşmadığını söylememiz lazım. Onun dışında 2020 fuarı için ön ödemesini ya da tamamen ödemesini yapmış olan firmalarımız 2021’de kapılarını açmış olan bir operasyon olan ve çok da verimli geçen fuarımıza katılmayı tercih etmemişlerdir.
Normalde herhangi bir fuar şirketi olsaydı, sonuçta onların hem yerleri kaybolacaktı, hem de sözleşme tek taraflı fes edildiği için ödemeleri içerde bakiye olarak kalmayacaktı o da yanacaktı. Bu şuna benzetilebilir; tarifeli bir uçak bileti alıyorsunuz uçak kalkıyor, uçağa iştirak etmiyorsunuz ve ondan üç sene sonra ödediğiniz uçak biletini üstüne enflasyon farkını isteyerek tekrardan yeni uçaktan bir yer talep ediyorsunuz.
Böyle bir durum zaten ticaret hayatında da mümkün değil. Kaldı ki İzfaş bir kamu kurumu ve aynı zaman da bizim tüm denetimlerimiz biliyorsunuz hem iç denetimimiz , hem de dış denetimlerimiz ve sayıştay denetimlerimiz var.
Bir taraftan da bir anonim şirketi olmakla beraber, bir taraftan bir belediye iştikakçısı ve kamu kaynaklarını kullanıyoruz. Kâr amacı gütmesek de sonuçta biz de ticaret kanununa tabiiyiz.
2021 senesinde kapılarını açmadan evvel katılımcı firmalarımıza 3 tane opsiyon sunduk. 1 Fuara katılmak istemiyorum ödememi geri alacağım. 2 fuara katılmak istiyorum önceki ödemelerimin geçerli olmasını istiyorum zaten herhangi bir zam yapmamıştık. 3 fuara katılmak istemiyorum fakat bakiyem İzfaş’ta kalsın yerimi kaybetmeyelim. Yönetim kurulu kararımızla fuara katılan firmalarımıza %40 indirim yaptık. Bunun da sebebi tamamen hakkaniyet prensibinin işletebilmekti. Çünkü o cesareti gösterip fuar içinde yer aldı.
Bunun dışında daha önceden ödemesini yapmış olan fakat fuara katılmamış firmalarımızın ödemesini yakmıyoruz, yerlerini de koruyoruz. Onların paralarını da emanette bir ön ödeme olarak tutuyoruz.
Takdir edersiniz ki 2019 yılında ilan edilen bir tarife vardı. 2019’da ilan edilen tarife ile 2021 yılındaki fuarı yaptık. 2019’dan bugüne elektrik ücretlerinin, personel ücretlerinin, konaklama ve ulaşım ücretlerinin, halı ve diğer kullanılan malzemelerin ne kadar arttığını sizler de sektörümüz de takdir ediyordur.
TR: Kaosu iyi yönettiğinizi düşünüyorum. Size gelen şikayetler veya İltifatlar var mı?
Gelen en fazla şikâyet yer konusuyla ilgili. Yerimizi değiştirelim, yerimizi büyütelim, arka tarafı da alalım, cephemizi arttıralım, biraz daha öne geçelim, B’den A’ya geçelim, D’den C’ye geçelim gibi problemler oluyor bunu yapısal problemler olarak görüyorum. Çünkü açık alanımız müsait. Eğer biz burada kapalı holleri arttırabilirsek, olanları da daha verimli kullanabilirsek, fuarımızdaki bütün katılımcılar iyi, verimli ve konforlu bir şekilde fuar geçirebilirler.
TR: İzfaş bu kadar pahalıysa, dünyadaki fuarların fiyatları noktasında İzfaş kaçıncı sırada yer alır?
Biz teşviklerden de yararlanıyoruz. Ekonomi bakanlığı teşviki, ticaret bakanlığı teşviki, Kosgeb teşviki, İzmir’den katılan firmalarımız için İzmir Ticaret Odası teşviki yani katılımcılarımıza minimum mali külfet ve maksimum fayda ve teşvik getirecek çalışmalar içerisindeyiz. Dünya’daki fuarlarla izfaşı benim karşılaştırmam doğru olmaz ama sektör zaten bunu biliyor. Şu anda TL olarak bu operasyonu yapılabilecek en uygun ücretteyiz. Hatta Türkiye’de başka hiçbir fuar firması bu fiyatlara mermer fuarı gibi büyük operasyon gerektiren bir işi yapabileceğini ben düşünmüyorum. Dünya’daki fuarların çok çok altında diyebiliriz.
TR: Bu yıl yurtdışından gelecek katılımcı ülkeler için bir çalışma yapıldı mı? Hangi ülkelerde çalışmalar yapılıyor? Bizi mermer fuarında neler bekliyor?
Satın almacı ve ziyaretçi olarak geçen sene yaptığımız çalışmanın üstüne koyarak gitmek gibi bir gayemiz var. Rusya, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Amerika gibi birçok yere odaklanmaya çalışıyoruz. Onun dışında yine sektörümüzün değerli İMİB, EİB başkanları ve diğer birlik başkanlarımız, alım heyetleri konusunda sektörümüze yardımcı olacaklar. Tümer’in de olduğu danışma kurulumuz da bunlarla ilgili tüm katılımcılarımıza bilgi de verildi. Ne kadar yeni müşteri olursa sektörümüz için, İzfaş için ve şehrimiz için o kadar iyi. Biz bu yıl 70.000’in üzerinde ziyaretçi hedefliyoruz. Bu konu da ciddi bir ulaşım ve konaklama desteği de vereceğiz. Sektörümüze bu yeni müşteriler şimdiden hayırlı olsun diyorum.
TR: İzfaş olarak dernekler ve sektörden bir beklentiniz var mı? Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sizin de söylediğiniz gibi bu bir ekip işi. Bizde bu çarkın bir dişlisiyiz, fuar sektör için var. Kurumlarla birlikte dizayn ediyor ve planlıyoruz. Herkes üzerine düşeni yapıyor. O yüzden tekrar teşekkürlerimi iletiyorum. Maksadımız ihracatımızın artması, üretimimizin artması, makinacısı, sarf malzemecisi, doğal taşçısı, ebatçısı, blokçusu ve hepsinin birden yüzünün güleceği bir fuar yapmak. Ağustos gibi en zor bir tarihte biz güzel bir fuar yaptık, mart sonu nisan başı daha da güzel olacak, yüzler gülecek katılan kazanacak.